Osmanlı döneminden beri Türk burjuvazisinin göz bebeği olmayı sürdüren Boğaziçi’ndeki, yalılar çoğu zaman kimsenin ruhu duymadan el değiştiriyor. Son 10 yılda İstanbul Boğazı’nın Anadolu ve Avrupa yakasında yer alan 12 yalı sessiz sedasız el değiştirdi. Bunun yanında satışta olan çok sayıda yalının bulunması, son yıllarda hızla el değiştiren sermayenin önemli göstergelerinden biri oldu.
İstanbul Boğazı denilince de aklımıza o tarihi görkemli yalılar gelir. İstanbul Boğazı’nda Yeşilçam filmine diziye de ev sahipliği yapan; 366’sı tarihi eser niteliğinde, 234’i de kâgir olmak üzere toplam 600 yalı yar alıyor.
Osmanlı döneminden beri Türk burjuvazisinin göz bebeği olmayı sürdüren Boğaziçi’ndeki yalılar, çoğu zaman kimsenin ruhu duymadan el değiştiriyor. Çünkü; her biri çok ünlü olan yalı sahipleri, “Yalı satıyor” dedirtmemek için satışın çok gizli kalmasını istiyor.
İstanbul Boğazı’nın Avrupa ve Anadolu yakasında bir mücevher gibi sıralanan yalıların satışında kriz ortamı olmasına rağmen ve belki de kriz nedeniyle son dönemde adeta patlama yaşanıyor.
Boğaz’da en çok yalı sahibi olan aile 18 yalı ile Sabancılar. Aile fertlerinin elindeki yalıların değerinin yaklaşık 800 milyon doları bulduğu yalı piyasası yetkililerince dile getiriliyor. Aile’nin en fazla yalıya sahip olan ferdi ise Yalçın Sabancı. Yalçın Sabancı’nın İstanbul Boğazı’nda beş yalısı bulunuyor. Sabancılar’ın yalılarının genelde Vaniköy, Kandilli, Beylerbeyi, Yeniköy, Kuzguncuk ve Anadolu Hisarı’nda yoğunlaştığı görülüyor. Boğaz’da Sabancılar’dan sonra en fazla yalıya sahip olan bir diğer aile de Yalçın Ailesi. Yalçın Aile’nin Boğaz’da beş adet yalısı yer alıyor. Yalçın Ailesi’nin ardından Kibar ve Koç Ailesi’nin üçer yalısı bulunuyor.
Yalı satışlarında patlama
Son 10 yılda tespit ettiğimiz kadarıyla İstanbul Boğazı’nda sessiz sedasız 12 adet yalı el değiştirdi. Bunun dışında birçok ünlü işadamının da yine el altından yalısını satışa çıkardığı bildiriliyor. Bundan yola çıkarak, yalı piyasasına yönelik küçük bir araştırma yaptık. Yaptığımız bu araştırmada krizin yalı sahiplerini bayağı etkilediğini, bu yalıları kimilerine göre kelepir fiyatına satın alanları ise teğet bile geçmediğini gördük.
600 yalı var
Tarihi niteliği olmayanlarla birlikte Boğaz’ın iki yakasında toplam 600 yalı var. Sarıyer’de 136, Beykoz’da 109, Üsküdar’da 84, Beşiktaş’ta ise 37 tarihi yalı bulunuyor. Boğaz’daki birinci sınıf tarihi yalılar ise; Beykoz 18, Üsküdar 24, Sarıyer 41 ve Beşiktaş’ta 6 olmak üzere 89. İkinci sınıf yalıların dağılımı ise; Beykoz 64, Üsküdar 20, Sarıyer 74 ve Beşiktaş 30 olmak üzere toplam 208 şeklinde. Üçüncü sınıf yalılar ise Beykoz 27, Üsküdar 20, Sarıyer 21, Beşiktaş ‘ta ise bir olmak üzere toplam 69.
Boğaz’ın en görkemli iki yalısı ise birkaç yıldır alıcı bekliyor. İnternet üzerinden satışa çıkarılan yalılardan birisi olan Şehzade Burhanettin Efendi Yalısı (Erbilgin Yalısı) 5 bin metrekarelik alana ve 64 odaya sahip. Kıbrıslı Yalısı’ndan sonra Boğaz’ın en uzun rıhtımına sahip yalılarından biri olan Erbilgin Yalısı’nın değeri ise 100 milyon dolar. Yine satışta olan bir diğer yalı olan Kandilli-Göksu arasında yer alan Abud Efendi Yalısı ise 900 metrekarelik alana ve 18 odaya sahip. Bu yalının değeri ise 45 milyon dolar.
5.5 yıldır sahibini arıyor
5.5 sene önce satışa çıkan Erbilgin Yalısı dört katlı, bahçesi 3 bin metrekare; 20 seneden beri Erg İnşaat’ın sahibi Müfit Erbilgin’e ait. 1985 yılında Mısırlı sahiplerinden yalıyı satın alan Erbilgin ailesi, yaklaşık 10 yıl süren restorasyonun ardından yalıyı eski haline getirdi. Yalının ilk restorasyonu ise Mimar Burhanettin Bey tarafından yaptırılmıştı. Yalının Osmanlı’nın son yarım yüzyılında yapıldığı tahmin ediliyor. Mimarı ve inşası ile ilgili çok ayrıntılı bilgi yok. Fakat 19. yüzyılın sonlarından itibaren, Yeniköy’deki en ünlü yalılardan biri olan Şehzade Burhanettin Yalısı’nın ilk sahibi dönemin ünlü sarraflarından Varki Vartaks idi. Vartaks’ın ölümü üzerine icralık olan yalı 1887 yılında Teşkilat-ı Umumiye Nazırı Ahmet Münir Paşa tarafından satın alınmıştı. 1899’da Münir Paşa’nın ölümüyle yalı Ayşe Pervin Hanım ile Şükriye Ulviye Hanım’a geçti. 1911’de Şehzade Burhanettin tarafından satın alınan yalı 1912 yılında Şehzade tarafından bugünkü gösterişli haliyle yeniden inşa ettirildi.
Avni Çelik de yalıda oturuyor
Boğaz’da yalı sahibi olan ünlü isimlerden birisi de Sinpaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik. Çelik, 300 yıllık bir tarihi geçmişe sahip olan Beykoz’daki Kadim Rıfat Paşa Yalısı’nda oturuyor. Kanlıca vapur iskelesi ile Sahaflar Yalısı arasında yer alan bu yalı; 18’inci yüzyılda Rıfat Paşa’nın babası Hacı Ali Bey tarafından yaptırılmış. Yalıyı daha sonra Sultan 2’inci Abdülhamit’in kız kardeşi Cemile Sultan satın almış. Rıfat Paşa da Çubuklu’da deniz kenarındaki bir araziyi satın alarak buradaki körfezi doldurmuş, harem ve selamlıktan ibaret büyük bir yalı yaptırmış. Kadim Rıfat Paşa Yalısı, Cemile Sultan’ın mülkiyetinde iken 1871 yılında yanmış, yangından arta kalan selamlık bölümü 19’uncu yüzyılın başlarına kadar ayakta kalmış. Daha sonra bu araziyi Yağcı Hacı Şefik Bey ile ortağı satın almış. Yalı arazisi daha sonra Ankara büyükşehir eski belediye başkanlarından Vedat Dalokay’ın çocukları tarafından satın alınmış. Sinpaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik ise yazlık sinema olarak kullanılan, yalı arazisini 1990’lı yılların başında satın almış. 4 bin 250 metrekare bahçe içerisinde; 680 metre alana sahip yalının yeniden inşası ise 7 yıl sürdü.
Satılan yalılar
• Yılanlı Yalı (Bebek): İşadamı Aydın Bolak’a ait yalı, borçları dolayısıyla 2001’de 10 milyon dolar değer biçilerek Albaraka Türk’e devredildi.
• Sadıkoğlu Yalısı (Bebek): Sadıkoğlu Ailesi’ne ait yalıyı 2006 yılında 20 milyon dolara Teknoloji Holding’in patronu Mehmet Emin Hitay satın aldı.
• Tahsin Bey Yalısı (Yeniköy): Erol Aksoy’a ait yalıyı Haluk Dinçer ve Suzan Sabancı çifti TMSF’den 22.2 milyon TL’ye satın aldı.
• Afif Ahmet Paşa Yalısı (Yeniköy): Uzanlar’ın 1983’te satın aldığı Yeniköy’deki yalı, 2009’da Suzan Sabancı Dinçer tarafından 58 milyon TL’ye satın alındı.
• Ferhan Baras Yalısı (Rumelihisarı): Ferhan Baras’a ait yalıyı, Dünya Göz Hastanelerinin sahibi Eray Kapıcıoğlu 2007 yılında 25 milyon dolara satın aldı.
• Hazım Atıf Kuyucak Yalısı (Kanlıca): Ömer ve Suna Salur Çifti ile Alinur Salur’a ait olan bu yalıyı işadamı Ahmet Kamil Erciyas 27 milyon liraya satın alındı.
• Yedisekiz Hasan Paşa Yalısı (Kanlıca): TMSF’nin 2009’da satışa çıkardığı yalıyı işadamı Nezih Barut 20 milyon dolara satın aldı.
• Tevfik Ercan Yalısı (Bebek): 18 milyon dolara el değiştiren yalıyı Örsan Tekstil’in sahibi olan Osman Ör satın aldı.
• İkiz Yalılar (Kandilli): Kaya Sabancı’ya aait yalı geçtiğimiz haziran ayında işadamı Hasan Aslanoba tarafından 16 milyon Euro’ya satın alındı.
• Yüzüklü Yalısı-Alemdar Yalısı (Beykoz): Birsen Alemdar’ın varisi olduğu bu yalı 13 milyon lira karşılığında işadamı Yaşar Dalkıran tarafından satın alındı.
• Manas Efendi Yalısı (Tarabya): Yalı icradan satışa çıkarılmıştı. Geçtiğimiz günlerde 2.3 milyon lira karşılığında Erdal Aslan Menemenlioğlu satın aldı.
Yalı alıp satmanın püf noktaları
İstanbul Boğazı’nda yalı satışı denildiğinde ilk akla gelen isim; Ayıkcan Emlak’ın sahibi Yüksel Ayıkcan. yalı alıp satmanın püf noktalarını şöye açıklıyor: “Yalıyı dillendirmeden satmalısınız. Yalı sahipleri, yalılarını sattıklarını gizlemek ister. Bazı Yalı satışlarında gazete ilanı bile yayınlanmaz. Bu yüzden de yalı emlakçısının çok iyi bir çevreye sahip olması gerekiyor. Satılık bir yalı geldiğinde önce tapusuna bakarız. Eski eser olup olmadığını Anıtlar Kurulu’nda kaydının bulunup bulunmadığını öğrenmeye çalışırız. Alıcıya yalıların yapılırken kaçağı olup olmadığını, mühür yiyip yemediğini, iskanı bulunup bulunmadığını net bir şekilde anlatabilmeniz şart. Yalı vardır birinci sınıf tarihi eserdir. Yalı vardır sadece tavanı birinci sınıf tarihi esere giriyordur. Eski eser olmayan yalıda da kamuya açık olup olmadığına ya da konut olup olmadığına bakılması gerekir.”Parası olan için yalı yatırımının çok karlı olduğuna vurgu yapan Ayıkcan, bu konuda şu bilgileri veriyor: “Şimdiye kadar yalı alıp da zarar eden hiç olmadı… İnsanlar için yalıda yaşamak ulaşabilecekleri en üst noktalardan bir tanesi. Boğazın sayılı sakinleri arasına katılabilmeyi kim istemez ki?“
1985’te Erbilginler aldı
Denize 60 metre rıhtımı olan yalı, Kıbrıslı Yalısı’ndan sonra en uzun rıhtıma sahip Boğaz yalılarından biri. 2 bin 880 metrekare arsaya sahip yalının inşaat alanları toplamı 600 metrekare civarında. Arka alanda kalan köşk de ilave edildiğinde yalının tam 64 odası var.
2’inci Abdülhamid’in oğlu tarafından 1911’de satın alınan ve şehzadenin adını taşıyan yalı, Boğaz’ın en büyük sahilhanelerinden biri. Şehzade Burhanettin’in boşandığı karısı Aliye Hanım daha sonra, İttihat ve Terakki Partisi iktidarında Maliye Bakanlığı yapan Cavit Bey ile evlendi. Mısırlı Ahmet İhsan bey’e 1923 yılında geçen yalı, bundan dolayı Yeniköy’de ‘Mısırlılar Yalısı’ olarak da bilinir. 1946’da Ahmet İhsan Bey’in Mısır’da vefatı üzerine Türk eşi ve ondan olan dört kızına geçti. Mirasçılar Mısır’da yaşar, yaz aylarında İstanbul’a gelerek yalıda vakit geçirirlerdi. 1949 yılında Mısırlı Ahmet İhsan adına kayıtlı olan yalı bir sene sonra yine Mısır uyruklu; Nafia Mahmut, Ata Hurşit, Raşit Hüsnü ve Nebiha’ya geçti. 1985’te ise 500 milyon TL bedel ile Eng İnşaat’ın sahibi Sami Müfit Erbilgin ve Vural Erbilgin’in oldu.
45 milyon dolarlık yalı
Dolmabahçe Sarayı’ndan esinlenerek inşa edilen görkemli Abud Efendi Yalısı ise son 5 senedir satılmayı bekliyor. Yalının son sahibi olan ve 2007 yılında vefat eden Salat yağlarının sahibi İsmail Özdoyuran, yalıyı 1997’de ilk kez 20 milyon dolara satılığa çıkarmıştı. Daha sonra 2007 yılında 40 milyon dolara satışa çıkarılan yalının bugünkü değeri ise 45 milyon dolar. Abud Efendi, Altunizadelerden Necip Bey İsmail Paşa’nın oğlu ve Tuna Baltacıoğlu’nun babasıydı. Dolmabahçe Sarayı’ndan esinlenerek kendisine 1853 yılında bu yalıyı inşa ettirdi. Mimarı ise Karabet Amira Balyan’dı. Necip Bey’den, Baron Vandoeuvra, ondan da 2. Abdülhamit devrinde Ticaret Odası, Harbiye Nezareti Mübayaa Komisyonu Üyeliği ve Şirket-i Hayriye Genel Müdürlüğü’nde bulunan Mehmet Abut Efendi, eşine hediye olarak bu yalıyı aldı. Ondokuzuncu yüzyıl ortalarında yapılan yalı Boğaziçi’nde ‘Abut Efendi Yalısı’ olarak bilinir. Uzun yıllar Abut Efendi’nin çocuklarında ve torunlarında kalan yalı 1985 yılında el değiştirdi. Bu el değiştirmenin ardından restore edildi. 270 metrekare taban oturumu bulunan yalı, 2 normal ve bodrum kat olmak üzere toplam 900 metrekare kullanım alanına sahip. 1.130 metrekare bahçesi olan Abud Efendi Yalısı’nın görkemli salonları, 18 yatak odası, havuzu, saunası, geleneksel Türk Hamamı, 10 araçlık otoparkı ve 220 metrekarelik müştemilatı bulunuyor.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.