Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın düşük faizli konut kredisi verileceğini açıklamasıyla birlikte emlak sektöründe yeniden fiyat artışı olması tartışma yarattı.
Son 20 yılda AKP iktidarı üretime dayalı teknoloji ve sanayi sektörleri yerine inşaat sektöründeki büyümeyi desteklediği için eleştiriliyor. AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın, 10 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı Kabine toplantısının ardından inşaat sektörünü rahatlatacak şekilde konut satışlarını arttırma hedefini açıklaması dikkat çekti. Erdoğan, “Konut almak isteyen ve konut yapan firmalarımızla ilgili müjdemiz var. Son dönemde fahiş yükselişler nedeniyle konut inşasında yavaşlama ve konut fiyatlarında çok büyük artışlar yaşandı. Vatandaşlarımızı bu arzi dalgalanmadan korumak amacıyla bir dizi tedbiri hayata geçiriyoruz” sözleriyle üç ayrı paketi açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda, “Birinci pakette, ilk defa konut sahibi olacaklara 2 milyon liraya kadar birinci el satın almalar için 10 yıla kadar vadeli, aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlıyoruz. İkinci pakette, konut değerinin en az yarısı 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılıp döviz hesaplarının bozdurulması veya fiziki altınların Merkez Bankası’na satılarak karşılanması şartı ile alınacak konutlar için bu paketten yararlanılabilecek. Konut değeri 2 milyon lira ile sınırlı bu paket, 10 yıla kadar vadeli ve aylık yüzde 0,89 faizli konut kredisi içeriyor. Üçüncü pakette, Mayıs ayı başı itibarıyla asgari yüzde 40’ı tamamlanmış ve asgari yüzde 50’si satılmamış inşaat projelerinin bir an önce tamamlanabilmesi için 20 milyar liralık bir kaynak ayrıldı. Bir yıl boyunca konut fiyatlarını internet sitelerinde duyurdukları fiyatta sabit tutma taahhüdü veren inşaat şirketleri, belli rakama kadar ve 36 ay vadeyle bu finansmandan yararlanabilecek” bilgisini verdi.
Erdoğan’ın üç ayrı paketle ilgili açıklaması üzerine muhalefet cephesi ise, “müjde” ifadesiyle inşaat sektörüne rant sağlanacağı, emekçileri ev sahibi yapacak bir düzenleme olmadığı eleştirisinde bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “Müjde dediği; Beton, beton, beton… Benim oğlum bina okur, Döner döner yine okur” derken, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da, “Milyonlarca işçi, emekçi, emekli açlık sınırı altında bir gelirle kirasını, faturasını dahi zor öderken Erdoğan faizli konut sözü veriyor. Müteahhitler zenginleşsin diye yapmadıkları kalmadı” tepkisini paylaştı.
İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın da, “Türk milleti yoksullukla boğuşurken Sayın Erdoğan’ın müjdesine bakın! Bu müjdeyle 1 milyon TL’lik bir konut için aylık 14 bin 277, 2 milyonluk konut için 28 bin 555 TL taksit ödemek gerekiyor. Bu müjdeden sadece 5 maaşlı bürokratlar ve tuzu kurular yararlanır. Yeter sandık gelsin” tepkisini gösterdi.
Bu arada emlak sektöründe konut satın alarak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlık hakkı kazananlar da tartışma konusu. Muhalefet, Cumhurbaşkan Erdoğan’ın 21 Nisan kararıyla yurt dışında emlak sektörü tanıtımı yapılmasını teşvik etmek kararı almasına da tepkili. Buna karşı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise, “Kimse kusura bakmasın burası bir çadır devleti değildir. Ne Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı alan yabancıların Türkiye’nin nüfus yapısını değiştirmek gibi bir kabiliyeti söz konusu olabilir ne bu idarenin ve devletin, hükümetin, ülkenin nüfus projeksiyonunu başıboş bırakması söz konusu olabilir. Ne de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı kazanmak öyle gelişigüzel basit bir iş olabilir. Kanunlar, prosedürler açıktır” diyerek, 7 milyar 530 milyon dolar karşılığında 25 bin 969 yabancı yatırımcıya vatandaşlık verildiğini açıkladı.
“Türkiye’de konut fiyatları aşağı inmez”
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ankara Tüm Emlakçılar Esnaf Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emlak sektöründeki fiyat yükselişini durdurmak için açıklama yaptığını belirtti, ancak hemen ertesi gününde piyasadaki satıcılar tarafından yeniden fiyatlarda artış yapıldığını açıkladı. Erdoğan’ın açıklaması üzerine piyasada gayrimenkul fiyatlarında yüzde 10-15 oranında artış olduğunu kaydeden Akçam, “Devletimiz artışı önlemek için proje üretiyor ve diğer taraftan gayrimenkul sahipleri artış yapıyor. Bu çok mantıklı gelmedi. Birkaç gündür maalesef fiyatlarda çok hızlı bir tırmanış var. Bunun durması için neler yapılabilir, bunları düşünmeliyiz. Bana göre toplu konut ve kentsel dönüşüme destek verilmesi lazım. Ki konut satışındaki arzı yükseltmek gerekiyor, böylece talep eden taraf fazla konut seçeneğine sahip olduğu zaman konut fiyatları frenlenebilecektir” değerlendirmesinde bulundu.
ATEM olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı’yla fahiş fiyat artışına engel olmak için toplantı yaptıklarını belirten Akçam, konut kredisi açıklamasıyla aslında güzel bir çalışma yapıldığını ve böylece fiyatlarda frenleme yapılabileceğini düşündüğü, ancak fırsatçılık yapıldığı görüşünde.
“Gayrimenkul sahibi, bugün konutunu satışa çıkardığında iki saat sonra fiyatı güncelliyor. Kiralıklarda da benzer durumlar var” diyen Akçam, konut satışlarında sürekli fiyat güncellemeleriyle sıkıntı yaşadıklarını anlattı. Akçam, “Geçtiğimiz bahardan bu tarafa yüzde 100 üzerinde artış oldu. Geçen 10 Mayıs’tan bugüne yüzde 15-20 oranında yükseliş oldu. Ama ilan geçmişine bakıyoruz, fiyat sürekli yükseliş içinde. Serbest piyasa, ama makul bir ölçü olmalı. Ben Cumhurbaşkanımızca yapılan açıklamayı uygun gördüm ve teşvik adına açıklanan kredi ve altın-döviz bozdurarak konut alan kişiye de yüzde 0,89 faiz oranı çok güzel bir noktada. Ama piyasa tepkisi ise biraz yukarı oldu, yakın zamanda stabil duruma geçecek diye düşünüyorum. Türkiye’de yükselen konut asla aşağı inmez. Bu net. Aşağı inme noktasında beklentimiz yok” diye konuştu.
“Ev sahipleri vicdanlı olmalı, fiyatlar afaki”
ATEM Eski Başkanı ve emlakçı Ahmet Rıfat Yetkin, konut arzında daralma olduğunu için talebe karşılık verilmeyince hem satılık hem de kiralık konutlarda fiyat artışlarıyla birlikte emlakçılar olarak sıkıntı yaşadıklarını ifade etti. Yetkin, “Bir de şöyle bir şey var; bizim milletimize Allah fırsat vermesin, fırsatı hemen ganimete çeviren bir millet olduğumuz için en ufak bir şeyde hemen fiyatları arttırdılar. Salgın başında konut kredisi 0,74’lere kadar düşmüştü. Ne oldu, gayrimenkul fiyatı yüzde 50 arttı. Şimdi o günden yüzde 100’e varan artışlar var. Cumhurbaşkanı arzın rahatlaması bakımından üç ayrı seçenek açıkladı. Ancak bizim en büyük talebimiz mal sahiplerinin biraz vicdanlı olması. Ankara aynı zamanda öğrenci kenti. Fiyatlar afaki ve oturulamayacak evler de var” dedi.
Gayrimenkul yatırımını en doğru adım olarak da niteleyen Yetkin, “Fiyatlarda neredeyse yüzde 40-50 artış var. Çare var mı, var. Arsa üretilmesi lazım. Belli semtlerde vatandaş evini mi satacak, ancak bir gayrimenkul için ayrı fiyatlar var. Birisi emlak danışmanı değerini belirliyor. Diğeri alıcı ve satıcı için tapudaki değer. Bir diğeri de belediye açısından rayiç bedel var. Şimdi Türkiye’nin gayrimenkul envanterini çıkarabilir misiniz, çıkaramazsınız” görüşünü aktardı.
“Şu anda düşük bütçeli yurttaşların ev alma şansı zayıf”
Emlakçı Soner Aydemir de, konut kredi faizlerini düşürmek olumlu olsa da bunun fiyatlarda yine artışa yol açtığını belirterek, satıcılar tarafından konut fiyatlarına hemen yansıtan bir tutum alındığını dile getirdi. İnsanlarda konut alımı için istek olsa da alım gücünün düşük olduğunu kaydeden Aydemir, Cumhurbaşkanı’nın açıklamasının emlak piyasasına çare olduğunu, ancak bunun sadece ödeme gücü olanlar için geçerli olduğunu söyledi.
Aydemir, “Şu andaki enflasyon yüksek olduğu için ödeme güçlüğü çekenler, daha doğrusu düşük bütçede ev alacak olanlar için biraz kötü bir durumdayız. Pandemi başındaki düşük konut kredisi faizleri hakikaten muhteşemdi. O zaman insanlar çok daha yoğun şekilde ev aldılar. Çünkü fiyatlar bu kadar şişkin değildi. Şu anda konut fiyatları iki katını buldu diyebiliriz. Şu anda düşük bütçeli orta seviyedekilerin ev alma şansı hakikaten zayıf” dedi.
Emlakçılar yabancılara satışı nasıl yorumluyor?
ATEM Başkanı Hakan Akçam, “Yabancılara vatandaşlık için konut yatırımı tutarı, bir milyon dolardan 400 bin dolara indirildi. Keşke bir milyon dolar devam etse” görüşünde. Akçam, 400 bin dolar ile konut alındığında hemen vatandaşlık alındığı algısını yanlış bulduğunu söyleyerek, “Türkiye’ye yatırım yapılması nedeniyle bunu destekliyorum. Kişi sonuçta gayrimenkulü ülkesine götüremez. Son beş aydır yabancılara ev satışı yükseliyor. Ankara’mızda da aynı şekilde, İstanbul’da da daha yoğun” bilgisini aktardı.
Emlakçı Ahmet Rıfat Yetkin ise, son zamanlarda İzmir, Bursa, Trabzon ile Antalya’nın gayrimenkul satışlarında ciddi artış olduğunu ve Ankara’da rakamlarda yükselme olduğunu belirterek, “Birinci nedeni yabancıların parası (döviz kuru) değer kazandığı için. İkincisi vatandaşlık ve oturma izni alıyorlar. Ne kadar doğru, yaşayıp göreceğiz. Belki Hazine’ye gelir getirecek ama bunun ilerideki sorunlarını yaşayıp göreceğiz. Ankara’da da yabancıya satışlarda git gide artış olacak. Hatta bazı müteahhitler sadece yabancıya satış için çalışmalar yapıyor” bilgisini verdi.
Emlakçı Soner Aydemir de, “Yeni yasaya göre 75 bin dolara on yıl gibi bir oturma izni veriliyor. Bununla birlikte yabancılar, vatandaşlık değil de daha çok oturma iznine yöneldi. Ankara’da yabancılara satış gayet iyi düzeyde. Bu da fiyatlara yansıyor, yabancılara satılıyor diye” bilgisini paylaştı.
Ev almak isteyen yurttaşlar ne düşünüyor?
Kamera önünde görüş vermek istemediklerini belirten konut arayışındaki yurttaşlar, ne yazık ki tapuda devir yapılacağı gün vazgeçen ev sahipliği olduğunu belirterek, yüksek fiyatlardan şikayetçi olduklarını anlattı. Bazı konut fiyatlarıyla konut özellikleri arasında uçurum olduğunu belirten yurttaşlar, bu konuya denetim getirilmesi gerektiği görüşünde.
Konut almak istediğini belirten yurttaşlardan Vedat Bilgin de, Cumhurbaşkanı’nın açıklamasıyla fiyatlarda artış olduğunu söyledi. Bilgin, “Konut kredisi açıklanmadan önce takip ettiğim 8-10 ev vardı ve bunların da fiyatları yaklaşık olarak 800 bin ila 1 milyon 200 bin lira arasındaydı. Faizler açıklandıktan sonra emlakçı arkadaşıma geldim, uygun ev var mı diye takip ettiğim, ama fiyatlar üzerine yüz-ikiyüz bin lira koymuşlar. Bu da büyük ihtimalle faizlerin düşmesiyle alakalı bir şey. Sonuçta bütçemi ayarlıyorum ev alacağım diyorum, faizler düştü gideyim ev alayım diyorum ama bir bakıyorum evlerin üzerine fark konmuş, gene mağdur oluyoruz, gene alamıyoruz. Ev sahiplerine de hak veriyorum, ortam pahalı, piyasa pahalı. Ama alım gücü düşük. Zaten kiralar da yüksek, buna istinaden bir ev alalım diyoruz ama yine alamıyoruz” diye konuştu.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.