Yeşilyurt Belediyesi ve İnönü Üniversitesi işbirliğiyle Kongre ve Kültür Merkezi'nde ‘Uluslararası Şehir ve Medeniyet Sempozyumu’ düzenlendi. Malatya'da bu toplantının yapılmasının ayrı bir önem taşıdığını belirten Turan, Malatya'nın tarih boyunca çeşitli kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yaptığını, hem maddi hem manevi açıdan zengin bir şehir olduğunu söyledi.
Medeniyet ve şehir kavramlarının kültürde önemli bir yer tuttuğunu dile getiren Turan, "İnsan yaşamının ve ruhunun geliştiği, büyüdüğü ve beslendiği ortamlar, doğal olarak medeniyetin temellerini oluşturur. Kültürümüzde insanla medeniyetin, medeniyetle şehrin bir araya getirilmesi boşuna değildir çünkü medeniyet insanın hem maddi hem de manevi boyutunda olgunlaşmasını sağlayan bir iklimi oluşturur" dedi.
Konutların, yaşam kalitesi açısından asgari niteliklere ve yeterliliklere sahip olması gerektiğini vurgulayan Turan, "İnsan fıtratına uygun kentsel mekanların üretildiği, insanın manevi boyutunun da düşünüldüğü ve dikkate alındığı şehirler olmalıdır. Konut, insanların barınma ve yaşam alanı olarak kullandığı, bireylerin yaşamsal ihtiyaçlarını giderdikleri, sosyal ilişkilere girdikleri temel bir yaşam boyutudur. Onun için konutun, ailenin yaşam kalitesi açısından asgari niteliklere ve yeterliliklere sahip olması gerekmektedir" diye konuştu.
Turan; "İnsanlarının maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılandığı, çevresel ve estetik değerlere dayalı mekanların üretildiği, insanın mutlu ve huzurlu olduğu yaşam alanlarının üretilmesi sanırım hepimizin ortak gayesidir. Gelişen ve değişen şehirlere, ekonomik gelişmişliğe ve yaşam tarzına bağlı olarak daha nitelikli ve konforlu yaşam alanlarının oluşturulması için büyük çabalar sarf ediliyor. Üniversitelerde bilim adamları, belediyeler, mühendis-mimarlar, bizim gibi bu iş için görevlendirilmiş kamu kuruluşları, hep iyisini ve daha güzelini yapma peşindedirler. İnsanı merkeze alan, farklı kültürleri kaynaştırabilen, farklı ekonomik katmanların oluştuğu, kent dokusunun korunduğu, çevrenin gözetildiği, her yaşa her gruba alternatifler sunabilen doğru planların projelerin peşindeyiz. Yüksek katlı modern binalar ve dev kuleler bugün büyük şehirlerin gerçeği olmakla birlikte, özlenen bir kentsel ortamı göstermiyor. Kadim kültürümüzde yüksek binanın ölçütü, ağaçların boyu kabul edilirken bugün geldiğimiz noktada yüksek katlı dev binalar özellikle büyükşehirler için cazip hale gelmiştir" ifadelerini kullandı.
2016 yılında 64 bin konut
Konutun, eğitim, güvenlik, sağlık, çalışma hayatı, sosyal yaşam, sosyal ilişkiler gibi diğer yaşam boyutlarını da doğrudan etkilediğine dikkat çeken Turan, “TOKİ olarak son 13 yıl içinde 744 bin konut rakamına ulaştık. TOKİ, son 13 yılda, dünyada örneği olmayan, Anadolu'da konuta erişmesi mümkün olmayan yüz binlerce aile için barınma alanı sağlamıştır. Bundan sonra söylediğimiz medeniyet tasarrufuna uygun şehirler inşası konusunda daha ciddi çabalar ortaya koyuyoruz. TOKİ 1984'te kurulmuş. 2002'ye kadar 18 yılda 43 bin konut üretmiş bir idare, aynı yasayla son 14 yılda 740 bin konut üreten bir idareye geçti. Sadece 2016 yılında rekor kırarak 64 bin konut ürettik. Bunların yeterli olduğunu söylemiyorum. TOKİ şu anda ülkemizin yüzlerce şantiyesinde konut inşasına devam ediyor. Bizim şu anda 3 temel konseptimiz var. Son 2,5 yıldır yatay mimariyi esas alan yöresel mimarları gözeten ve mahalle kültürü kavramını gözetmeye çalıştığımız, yani esnafın olduğu, geleneksel kültürümüzdeki gibi binaların altında küçük esnafın olduğu model projeler olacak. Şehirler insanların, çocukların ve genç nesillerin gelecek tasavvurunu belirler. Çocuklarımıza ve gelecek nesillere yaşanabilir, sağlıklı kentler ve konutlar bırakmak için daha büyük çaba sarf etmeliyiz."
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.