Suriyeli çocuklar Gaziantep’te acı ve mihneti sahneye taşıdılar. Ensar Toplum Merkezinde eğitim gören 30 Suriyeli çocuk, 2 ay önce kurdukları tiyatro grubuyla ülkelerindeki iç savaşta yaşadıkları acıları ve kendilerine kucak açan Türkiye’ye minnetlerini “Teşekkürler Türkiye” tiyatro oyunuyla anlatıyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Ensar Toplum Merkezi bünyesinde eğitim gören Suriyeli çocuklar, kurdukları tiyatro grubuyla iç savaşta yaşadıkları acıları ve kendilerine yardım elini uzatan Türkiye’ye minnetlerini sahneledikleri “Teşekkürler Türkiye” oyunuyla anlatıyor. Ülkelerindeki iç savaş nedeniyle aileleriyle Gaziantep’e gelen Suriyeli çocuklar, Ensar Toplum Merkezinde bir yandan eğitim alırken bir yandan da kültürel ve sosyal aktivitelere katılıyor. Yaklaşık 2 ay önce 30 Suriyeli çocuğun katılımıyla kurulan tiyatro grubunun üyeleri de Türkiye’nin sığınmacılara verdiği destekleri sahneledikleri “Teşekkürler Türkiye” oyununda sergiliyor.
YARDIM ELİNİ KONU ALDILAR
İç savaşın yaşandığı Suriye’de çocuk ve kadınların hayatlarını kaybetmesi ve başta batı olmak üzere pek çok ülkenin sırtını Suriyelilere dönerken Türkiye’nin uzattığı yardım elinin konu edildiği oyunda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sesinden, Sezai Karakoç’un şiirindeki “Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır” dizesi yankılanıyor. Merkez Müdürü Salih Açıkgöz, Suriyeli çocukların oynadıkları tiyatro oyununda ülkelerinde yaşanılanları konu aldıklarını belirtti. Çocukların savaşta yaşadıklarını sahneye aktardıklarını ifade eden Açıkgöz, “Bombaların atılması, çocukların toprak altında kalmaları ve Türkiye’nin bu çocuklara ve kadınlara sahip çıkmasını oynadılar. Bu çocuklar, zaten yaşadıklarını tekrar oynadılar. Bu savaşı en güzel anlatan çocuklar ve kadınlardı. Oyunda da bunları gösterdik.” dedi.
ÖĞRENCİLERİN İSTEĞİ ÜZERİNE
Oyunun yönetmeni Ensar Toplum Merkezi görevlisi Suriyeli Yahya Dede de Suriye’de yaşadıkları acıyı Türkiye’de unutmaya çalıştıklarını ancak ülkelerinde halen acıların sürdüğü için bunu tiyatroyla insanlara anlatmak istediklerini belirtti. Öğrencilerin isteği üzerine bir tiyatro grubu kurduklarını aktaran Dede, “Suriye’deki katliam devam ediyor. Bunu göstermek istedik. Denemelerde birçok öğrencimiz oyundan çekilmek zorunda kaldı. Oyunun provalarında birçok öğrencimiz gözyaşlarına hakim olamadı. Bu çocukların birçok yakını, aynı oyunda olduğu gibi uçak bombardımanında hayatlarını kaybetmiş. Oyunu hazırlayana kadar çok sıkıntı yaşadık.” ifadelerini kullandı.
OYUNU HER YERDE SAHNELEMEK İSTİYORLAR
Oyunculardan 14 yaşındaki Ule Naif ise Suriye’de korku içerisinde yaşadıklarını ifade ederek, “Hiçbir şeyden haberimiz yokken uçaklar geldi bizi vurdu. Tüm ülkeler bize sırtını döndü. Türkiye bizlere kol kanat oldu. Ben zaten oyunda Türkiye’yi temsil ettim. Bu oyunu oynarken Türkiye’nin bize yaptığı güzellikleri tekrardan hatırladım. Özellikle Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a teşekkür ediyorum. Bizlere sahip çıktı.” dedi. Suriyeli 12 yaşındaki Sidro Keyto da ülkelerindeki savaşta hiçbir ülkenin kendilerine sahip çıkmadığını belirterek, “Oynadığımız Teşekkürler Türkiye oyununda bunu anlatmaya çalıştık. İlk kez bir tiyatroda oynuyorum. İmkanımız olursa bu oyunu her yerde sahnelemek istiyoruz.” dedi.
MERVAN TÜRKİYE’DE DUYABİLECEK
Doğuştan işitme engelli Suriyeli 3 yaşındaki Mervan Zugahi’ye, Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde “biyonik kulak” takıldı. Suriye’deki iç savaş nedeniyle ailesiyle Türkiye’ye sığınan ve işitme engeli dolayısıyla konuşamayan Mervan Zugahi, MKÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde tedaviye alındı. MKÜ Kulak Burun ve Boğaz Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertap Akoğlu, tedavi süreciyle ilgili yaptığı açıklamada, doğuştan iki kulağı duymayan ve duymadığı için konuşamayan Mervan’a yaklaşık 1,5 saat süren başarılı bir operasyon yapıldığını anlattı. Akoğlu, ameliyatta Mervan’ın iki kulağına halk arasında “biyonik kulak” olarak bilinen “Koklear implantasyon” takıldığını ifade etti.
DUYMASINA AZ KALDI
“Koklear implantasyon”un Hatay’da ilk kez tek operasyonla iki kulağa uygulandığını belirten Akoğlu, Mervan’ın önümüzdeki günlerde yapılacak çalışmayla adaptasyon sürecini atlatacağını, daha sonra hem duyup hem de konuşmaya başlayabileceğini bildirdi. Doğumsal işitme kayıplı hastaların topluma kazandırılmasında ameliyatın başarısı için erken teşhisin gerekli olduğunu vurgulayan Akoğlu, erken teşhis için anne babaların çocuklarını doğumdan hemen sonra ileri tetkik ve tedavinin yapıldığı sağlık kurumlarına götürerek gerekli işitme ve tarama testlerini yaptırmaları gerektiğini belirtti.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.