WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler‘in sürdürülebilir ve yaşanabilir kentler yaratma hedefiyle her yıl düzenlediği Yaşanabilir Şehirler Sempozyumu'nda bu yıl Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası antlaşmalarda yer alan taahhütlerin şehirlerimizde nasıl uygulanacağı masaya yatırıldı. Etkinliğe yerli ve yabancı uzmanlar, akademisyenler ve belediye başkanlarının yanı sıra bakanlıklardan da birçok yetkili katıldı.
Açılış konuşmalarını Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas ve WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Arzu Tekir'in yaptığı etkinlikte, Türkiye'nin de altına imza attığı uluslararası antlaşmalarda yer alan taahhütlerin şehirlerimizde nasıl uygulanacağı tartışıldı.
“17 trilyon doları bulan tasarruf sağlanabilir”
WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler Direktörü Arzu Tekir yaptığı açılış konuşmasında, Türkiye de dahil olmak üzere pek çok ülkenin, kentlerin yaşanabilirliğini ve sürdürülebilirliğini artırmak için büyük önem arz eden uluslararası anlaşmalara imza attığını ve bu anlaşmaların Türkiye için de iklim, kentleşme ve yol güvenliği gibi konularda 2030 yılına kadar tutturması gereken net hedefler ortaya koyduğunu belirtti.
Şehirlerin, düşük karbonlu ekonomi ile büyümeleri sonucunda dünya genelinde 2050 yılına kadar 17 trilyon doları bulan bir tasarrufun sağlanabileceğine dikkat çeken Tekir: “WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler olarak biz de sürdürülebilir kentler için ulaşım ve kentsel gelişimi teşvik etmek amacıyla kirliliği azaltmak, halk sağlığını iyileştirmek, karbon gazı salınımını azaltmak ve güvenli kamusal alanlar yaratmak için faaliyetlerimize hız kesmeden devam ediyoruz. Özellikle şehirlerde ulaşım ve kentsel gelişim alanında sürdürülebilir ve birbirleri ile bütünleşik çözümler sunmayı hedefliyoruz, yaşanabilir şehirler inşa etmek için tüm çözümlerin bütünleşik bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“Anlaşma bütün ülkelere sorumluluk yüklüyor”
Sempozyum’da konuşan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu; “İklim değişikliğinin ortaya çıkardığı tehdit, tüm insanlığın öncelikli sorunlarından biri haline gelmiş durumdadır. Dünyamız, ülkemiz ve kentlerimiz küresel ısınma tehdidi ile yüz yüzedir. Ancak Paris Anlaşması, katılımlı şekilde hazırlanmış olması, süreçlerin daha şeffaf yürütülmesi ve bazı somut hedefler öngörmesi bakımından umut vadetmektedir. Söz konusu anlaşma bütün ülkelere sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluk, ortak fakat farklılaşmış sorumluluk anlayışı ile ülkelerin kendi kapasitelerine göre olacaktır” ifadelerini kullandı.
Süreci Türkiye açısından da değerlendiren Toçoğlu, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Türkiye'deki nüfusun yüzde 90'ı il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Bu anlamda Türkiye toplumu kent toplumudur. Hızlı kentleşme olgusu ve sanayileşme baskısı, bu süreçte yerel yönetimleri zorlasa da ülkemiz, uluslararası taahhütleri karşılayabilecek niteliktedir. Yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda samimi olmak ve süreçleri şeffaf bir şekilde yürütmek zorundayız.”
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.