Osmanlı’nın ruhu Safranbolu Evleri’nde yaşıyor

Safranbolu Evleri’nden önce kısaca Safranbolu’dan bahsedelim… Geleneksel evleri ile tanınan Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesi olma unvanına sahip. Adını, ağırlığına göre dünyanın en pahalı baharatı olan Safran bitkisinden alan Safranbolu, ayrıca dünyada bu bitkinin yetiştiği yerlerden biridir. Safranbolu, en gelişmiş ekonomik ve kültürel düzeyine Osmanlı döneminde ulaştı. Kentin 17. yüzyılda İstanbul-Sinop Kervan yolu üzerinde önemli bir konaklama merkezi oluşu, ticaretin gelişimine olanak sağlayarak bölgeyi zenginleştirmiştir.

Safranbolu’da harika bir şehir planlaması vardır. 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı kent dokusunu günümüze kadar korumayı başarmış Safranbolu'daki tarihi eserlerin çoğu, Candaroğulları ve Osmanlı’dan mirastır.

Her dönem ilgi çekiyor

Yerli ve yabancı turistlerin her dönem ilgisini çekmiş olan Safranbolu Evleri, Karabük iline bağlı Safranbolu ilçesinde yer alan bölgenin genel adıdır. Evler 2-3 katlı olarak planlanmış, geniş aile yapısı düşünülerek 6 veya 8 odalı tasarlanmıştır. Tarihi çok eskilere dayanan Safranbolu’da 18 ve 19 yüzyıl ile 20 yüzyıl başlarında yapılan 2000 civarı Türk mimarisinin essiz güzelliklerini barındıran bu bölge, UNESCO tarafından 1994 yılında Dünya Kültür Mirası listesine alındı. 18. ve 19. yüzyıl Osmanlı kent dokusunun günümüze kadar korunduğu bölge, tarihi evleri ile Karabük ilinin turizm merkezi konumda.

Yapıldıkları dönemlerde bölgede yaşayan halkın kültürü ve sahip oldukları üstün yapı teknikleri hakkında bizlere fikir veren Safranbolu Evleri, yöre mimarisinin en gözde eserleri olarak öne çıkıyor.
Kaleiçi ile Üçdere Vadisi’nin yamaçlarına yayılan bu evlerin en büyük özelliği, birbirilerinin manzaralarını kapatmayacak şekilde konumlandırılmış olmalarıdır.
Safranbolu Evleri hakkında yıllardır süregelen bir rivayet de yapımında yumurta akının kullanıldığıdır. Ayrıca bu evlerin, toprağın diplerine yapılmamış oldukları için depreme de dayanıklı olduğu belirtiliyor.

Sit alanı olarak belirlendi

Türk mimarisinin en özgün örneklerini oluşturan Safranbolu evleri, meyve bahçelerinin arasında yükselen, ahşap, taş ve kerpiç örgülü beyaz badanalı duvarları, selamlık köşkleri, sedirlerle çevrili fıskiyeli havuzları, geniş saçakları, süslü halkalı kapıları ile sizi tarihe ışınlıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Tarihi ve Restorasyon Entitüsü'nün öncülüğünde gerçekleştirilen çalışmalarla koruma altına alınan bölge, aynı zamanda sit alanı olarak belirlendi.

Safranbolu evlerinin özellikleri:

İki veya üç kattan oluşurlar.
Birbirinin güneşini engellemezler.
Evlerinin camı, diğer komşu evin camına bakmaz.
Giriş katlar genelde erzak deposu olarak kullanılır, bu katlar yaz aylarında da soğuktur.
Evler mahremiyete dayalı bir iç mimariye sahip olup, haremlik selamlık bölümleri mevcuttur.
Evlerin sofa denilen ortak kullanım alanında büyük bir havuz vardır.
Evlerde ısınma aracı ocaktır.
Türk misafirperverliği gereği yaklaşık her odada mutlaka tuvalet & banyo vardır.
Evin kapısında 2 adet iç içe biri küçük biri büyük kapı tokmakları vardır. Geçmişte, küçük kapı tokmağını kadın misafirler çalar, bu tiz sese evin kadınları bakmaya giderdi. Erkek ziyaretçiler kalın tokmağı çalar ve bu sefer de misafiri karşılamaya erkekler giderdi.
Sokaklar ve evlerin avluları taş döşeme olan Arnavut Kaldırımları’ndan oluşur. Bunun da nedeni, rutubetin en aza indirilerek, sel sularının oluşmasını engellemek ve aynı zamanda ağaç köklerinin yeterli su almasını sağlamaktır.
 
 emlakrotasi.com özel haber

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıİş adamlarına FETÖ’den müebbet yolu göründü
    Sonraki yazıİnşaat sektörü şubat ayında hareketlendi
    Yıldıray Gökkaya
    1975 İzmit doğumlu, 1996 İstanbul Üniversitesi mezunu, emlakrotasi.com.tr'nin kurucusu ve yayın yönetmeni. YeniBirlik Gazetesi Ekonomi ve Emlak Editörü.

    YORUM YAZIN

    Lütfen yorumunuzu yazın.
    Buraya adınızı yazın