Konut sektörü son üç senenin temmuz ayları itibarıyla tam bir çan eğrisi yaptı. 2019 ve 2021 birbirine çok yakın performansa sahip yıllar oldu. 2020 ise olağanüstü avantajlı kredi kampanyaları sayesinde çanın tepe noktasının meydana geldiği sene.
Dünya Gazetesi köşe yazarı Alaattin Aktaş bugünkü köşesinde konut satışlarını kaleme aldı. İşte Alaattin Aktaş’ın ‘Konut satışında kıyaslama yanlışına düşmemek için…’ başlıklı yazısı…
Konut sektörü son üç senenin temmuz ayları itibarıyla tam bir çan eğrisi yaptı. 2019 ve 2021 birbirine çok yakın performansa sahip yıllar oldu. 2020 ise olağanüstü avantajlı kredi kampanyaları sayesinde çanın tepe noktasının meydana geldiği sene. Sektörde öylesine büyük bir dalgalanma oldu ki, ne geçen sene 2019’a göre yapılan kıyaslama doğru ve gerçekçiydi, ne de bu sene geçen yıla göre yapılan kıyaslama doğru ve gerçekçi. 2020’nin Temmuz ayı, konut satış ve devrinde Cumhuriyet tarihinin bütün rekorlarının kırıldığı bir ay oldu. Normal piyasa şartlarına göre inanılmaz cazip faiz oranlarıyla ve bir sene ödemesiz olacak şekilde çok avantajlı geri ödeme imkanıyla hayata geçirilen konut kredisi konut piyasasını şaha kaldırdı. Her ne kadar kamu bankaları büyük ölçüde bu tür krediler sebebiyle 2020’de büyük gelir kaybına uğrasa da en azından yaz aylarında ve özellikle de Temmuz’da konut piyasasında müthiş bir hareketlilik oldu. Ne o krediler uzun süre kalacaktı, ne de o canlılık sürekli devam edecekti. Kredi bitti; satışlar yavaşladı; adeta harç bitti, yapı paydos edildi.
2020 Temmuz’da 2019’un Temmuz ayına göre ipotekli konut satış ve devri tam yüzde 900 artış gösterdi. Kamu bankalarından alınan bu kredilerin ev alımına gidip gitmediği de tartışma konusu oldu. Danışıklı alım satımlar yapıldığı iddia edildi. Ama tabii ki bunlar çok yaygın mıydı bilinmiyor; ayrıca bu tür iddiaların kanıtlanabilmesi de mümkün görünmüyor. Yani Temmuz 2020’de konut piyasası hareketlilik açısından anormal ötesindeydi ve normal şartlarda daha önceki dönemlerle gerçekleştirilecek kıyaslamalar anlam taşımıyordu. Tıpkı bu senenin geçen yılın temmuz ayıyla karşılaştırılmasının da bir anlamının bulunmaması gibi.
Elmayla armut daha benzer
2020, 2019’a kıyasla ortaya çıkan inanılmaz yükselişlerin ardından bu sene de geçtiğimiz seneye oranla çok yüksek düzeyli gerilemeler görülüyor. Bu gayet normal bir durum. O yüzden yapılması gereken 2020’nin ayrı tutulup, 2020’yi değerlendirme dışı bırakıp 2019 ve 2021’i karşılaştırmak olur. Yani olağanüstü bir kredi desteğinin bulunmadığı, ekonomik şartların büyük farklılıklara sahip olmadığı iki senenin aynı ayını… Zaten sayılar elbette farklılık gösteriyor ancak birbirinden fazla kopuk değil. İpotekli satış ve devirler yüzde 57 yükselmiş, diğer satış ve devirler yüzde 2 gerilemiş.
İlk el satışta gerileme var
Konut sektörü için önemli olan ilk el satışlarının düzeyi ve seyri. Buna hep dikkat çekiliyor ve ikinci eldeki değişimlerin ekonomiye, hele hele konut sektörüne doğrudan bir katkısının bulunmadığı vurgulanıyor. Bu çerçevede bakıldığında 2021 yılında 2019’un altında kalınmış, yani ilk el satışta gerileme olduğu görülüyor. Bu gerilemenin ipotek olmadan yapılan satışlar sebebiyle oluştuğu görülüyor. İkinci elde yapılan devirler ise yüzde 19’a yakın bir oranda arttı. Genel eğilim çok oldukça net. Son üç senenin temmuz ayları itibarıyla konut piyasasında tam bir çan eğrisi oluştu. 2019 ve 2021 birbirine çok yakın performansa sahip seneler oldu; 2020 ise yapay bir şekilde çanın tepe noktasının meydana geldiği sene.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.