Konut satın alımlarında “jeolojik sakıncalı bölge” uyarısı

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, “Kamu kurumlarımızın, jeolojik sakıncalı bölgelerden yapılaşmayı koruyacak düzenlemeleri hızlı şekilde hayata geçirmesi gerekir. ‘Bina bir fay üzerine mi oturuyor, dere yatağı var mı, bir obruk var mı, uygun bir zemin birimine oturuyor mu’ diye araştırma yapılması lazım” dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, depremde yıkılma riski taşıyan binaların faktörlerini ve konut satın alımlarında dikkat edilmesi gerekenleri AA muhabirine anlattı.

Depremin sarsıcı tehlikelerinden kaçınmak için o bölgenin zemin özelliklerinin doğru tespit edilmesi gerektiğini bildiren Alan, bir binanın deprem riski taşımasının ilk sebebinin jeolojik sakıncalı bölgeler üzerine inşa edilmesi olduğunu söyledi.

Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerde büyük can kaybı olan konutların diri faylar üzerine inşa edildiğini dile getiren Alan, “Vatandaşlarımız konut alırken, dere yatakları, heyelan bölgeleri üzerine kurulu, karstik boşluk ile fay zonu üzerine bir bina inşa edilmişse bu yapılardan uzak dursunlar” uyarısında bulundu.

Alan, bir yapının depremde güvenli olup olmadığının kolaylıkla tespit edilebileceğini ve deprem riski taşıyan jeolojik sakıncalı bölgelerin tespitinin üç ana parametreye bakılarak yapılabileceğini belirterek, “Bina bir fay üzerine mi oturuyor, dere yatağı var mı, bir obruk var mı, uygun bir zemin birimine oturuyor mu diye araştırma yapılması lazım” dedi.

İkinci parametrede, bölgenin taşıyıcı sistem yapısı ve geometrisi ile statik projesinin deprem şartnamesinin öngördüğü çerçevede hazırlanıp hazırlanmadığının incelenmesi gerektiğini aktaran Alan, son parametrenin ise binada kullanılan malzeme ve işçiliğin sorgulanması olduğunu anlattı.

Jeoloji Mühendisi Hüseyin Alan, “Binaya dökülen beton doğru düzgün dökülmüş mü, projede öngörülen beton döküm çerçevesinde mi dökülmüş, donatılar düzgün bağlanmış mı işçilik düzgün yapılmış mı, etriye sıklaştırması yapılmış mı gibi araştırmalarla deprem şartnamesine göre analiz yapılıyor ve bunun depreme dayanıklı olup olmadığı sorgulamalarından sonra bu hususlar ortaya çıkıyor” diye konuştu.

“EBEVEYN BANYOSU DAHA ÇEKİCİ GELEBİLİYOR”

Bir binada deniz kumu kullanılıp kullanılmadığının ise “karot numuneleri” alınarak laboratuvarda test edileceğini aktaran Alan, şunları söyledi:

“İçindeki malzemenin niteliğine bakılır. Kırma taş var mı yok mu beton aderansı sağlanmış mı gibi parametrelerine bakılır. Eğer deniz kumu kullanmışsa hızlı bir şekilde tespiti yapılabilir. Ebeveyn banyosu, salon büyüklüğü ya da görsel özellikleri vatandaşlarımıza daha çekici gelebiliyor. Bunlardan kaçınılması lazım. Tüm bu özelliklere sahip olabilir ama fay zonu üzerine inşa edilmiştir. Kamu kurumlarımızın da bu jeolojik sakıncalı bölgelerden yapılaşmayı koruyacak düzenlemeleri hızlı bir şekilde hayata geçirmesi gerekir.”

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıDiyarbakır’da 195 bin konut ve iş yerinde hasar tespiti yapıldı
    Sonraki yazıOn binlerce konut, DASK ödemesi alamayacak