Konut kredisi kullanımında önemli sigorta kararı! Artık Herkes…

Mahkeme, çekilen konut kredisi sırasında yapılan hayat sigortası ile ilgili olarak milyonlarca tüketiciyi ilgilendiren önemli bir karar verdi.

Medyada çıkan haberlere göre vatandaş, konut kredisi kullanırken kendisine hayat sigortası yapıldı ve sigorta sebebiyle de 699 liralık bir tutar alındı. O. E. kredi taksitlerini 5 seneye yakın bir süre hiç aksatmadan ödedi. Fakat E. 2017 yılında yaşamını yitirdi. Çocukları, babalarının vefatından sonra da 2020’ye kadar kredi taksitlerini ödemeye devam etti.

Yaşanan bu süreçte, O.E.’nin çocukları, konu ile ilgili olarak yaptıkları araştırmalarda babalarının kredi çekerken kendisine hayat sigortası yaptırdığını öğrendi. Bankaya başvuru yaptı ve kalan kredi borcundan sorumlu olmadıklarını, babalarının vefatından sonra gerçekleştirilen kredi ödemelerinin de iadesini istedi. Banka konuyla ilgili olarak olumsuz yanıt verince O. E.’nin mirasçıları, avukatları Fırat Bilici aracılığıyla Ankara 11. Tüketici Mahkemesi’ne konuyla ilgili olarak dava açtı ve “murisinin davalı bankadan kullanmış olduğu krediden kaynaklı ödenmeyen taksitler için borçlu olunmadığının tespiti ve davacılar tarafından murisin vefatından sonra, ödenen taksitlerin tahsilini” talep etti.

Banka, konu ile ilgili olarak mahkemeye gönderdiği savunmasında “müteveffanın hayat sigortası yapılmamasına ilişkin yazılı talimatının bulunduğunu, müteveffanın imzalamış olduğu sözleşme uyarınca hayat sigortasının zorunlu olmadığını, kredi sözleşmesi uyarınca hayat sigortası yaptırmanın müşterinin tercihinde olduğunu, müteveffanın vefat tarihinden 3 yıl sonra davanın ikame edilmesinin iyi niyetli olmadığını” öne sürerek, davanın reddini istedi.

Davaya bakan mahkeme, konu ile ilgili olarak bir bilirkişi heyeti görevlendirdi. Bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda “Kredili Hayat Sigortası’nın yıllık olarak yenilenmesi hususunda sorumluluğun davalı bankaya ait olduğunu” tespiti yapıldı. Mahkeme de 19 Ekim 2021’de davanın kabulüne karar verdi ve O. E.’nin çocuklarının dava tarihine kadar ödemiş oldukları tüm kredi taksitlerin bankadan alınmasına, konut kredisinden kalmış olan bakiye borçtan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verdi. Kararda şu değerlendirmeler yer aldı: “Krediye ilişkin belgelere bakıldığında, hayat sigortası yapıldığı ve yıllık olarak yenileneceğinin belirtildiği, müteveffanın çektiği kredi bedeli içinden 699,65 TL hayat sigortası prim bedeli tahsilatı yapıldığı, müteveffanın vefatına kadar, 5 yıllık süre zarfında yenileme dilekçesi vermemiş ise de dosyada bulunan imzalı belgeden hayat sigortası yapılması halinde herhangi bir yazılı beyana gerek kalmaksızın davalı banka tarafından kendiliğinden yenileme yapılacağı taraflarca kabul edildiği görülmüştür.

Bu durumda, davalı bankanın ilk yıl yapılan sonrasında yapılmayan hayat sigortasının yenilenmesine ilişkin bildirim yapma yükümlülüğünün bankada olduğu ve bu yükümlülüğü yerine getirmediği gibi bildirim yapıldığına ilişkin bir iddiası da olmadığı, bu nedenle davanın kabulü ile davacılar tarafından dava tarihine kadar ödenen taksitlerin dava ve ıslah tarihleri dikkate alınarak dava konusu alacak ticari işletmesi ile ilgili olduğundan avans faizi ile tahsiline ve dava tarihine kadar ödenen taksitlerin avans faizinin davalıdan tahsiline ayrıca konut kredisinden kalan bakiye borçtan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmiştir.”

Ailenin avukatı Fırat Bilici, Hürriyet gazetesinde yaptığı açıklamada mahkemenin örnek bir karar verdiğini dile getirerek, şunları söyledi: “Bu karar ile hayat sigortası yapmış olan ancak hayat sigortasını uzatmak için müşterisine bildirim yapmayan banka sorumlu tutulmuş ve kredi borcundan geride kalan mirasçıların sorumlu olmadığına karar verilmiştir. Birçok kişi bankaların bu keyfi uygulaması sebebiyle zarar görmekte. Bu sebeple hayat sigortası yaptırmış olanların daha sonra bu sigortanın süresini kontrol etmeleri ve uzatma yapılmadıysa uzatmaları gerekmektedir”