GYODER Gösterge Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2017 1. Çeyrek Raporu yayınlandı. Gayrimenkul fiyatlarındaki reel artış ile ekonomik büyüme arasında doğrudan bir ilişkinin olduğu vurgulanan raporda; dünyanın birçok yerinde, özellikle Almanya’da konut fiyatlarının yükselmesinin huzursuzluk yarattığı ancak Türkiye’de böyle bir gelişmenin memnuniyetle karşılandığına dikkat çekildi.
Küresel pazarda hızlı yükseliş
Yatırım amaçlı gayrimenkul alanların azımsanmayacak kadar çok olduğu Türkiye’de, gayrimenkul fiyatlarının artışının huzursuz edici bir gelişme olarak görülmediği belirtildi. İnşaat sektörünün hem büyüme hem de istihdam dinamikleri üzerinde göz ardı edilemez bir ağırlığının bulunduğu ifade edilen raporda; gayrimenkul yatırımlarının sektöre ivme kazandırdığı kaydedildi. Raporda ayrıca Türkiye’nin küresel inşaat pazarında giderek yükselen, hatta pazar payı en hızlı artan ülkelerden biri olduğu vurgulandı.
Türkiye genelinde son verilere göre yapılan analizlerde fiyat artışının halen makul bir eğilimde devam ettiğine dikkat çekilen raporda, Türkiye’de ortalama konut fiyatlarının Ocak 2012 ile Ocak 2017 arasında, reel olarak yüzde 43,09 oranında arttığı, yeni konut fiyat endeksinde de aynı dönemde yüzde 35,72’lik reel fiyat artışı sağlandığı bilgilerine yer verildi. Ayrıca her iki endekste kabul edilir bir artış oranı yaşandığı ve endekslerin artışının, sektörün canlılığını ve talebin sürekliliğini işaret ettiği belirtildi.
Kentleşme oranının yüzde 84’lerin üzerine çıkması bekleniyor
Türkiye’de konut arzı ile talebinin yavaş yavaş oturmaya başladığının belirtildiği raporda, yıllık ortalama 1 milyon adet konutun el değiştirdiği ve 650 bin adet yeni konut ihtiyacının sürdüğüne dikkat çekildi. Raporda şu değerlendirmelere yer verildi: “Köyden kente göçün devam ettiği Türkiye’de, kentleşme oranı yüzde 78 ve buna bağlı nüfus 60 milyon civarında. 2023 yılına kadar kente göçün devam etmesi ve kentleşme oranının yüzde 84’lerin üzerine çıkması bekleniyor. Buna göre kentleşen nüfusun 2023 yılında 71 milyon olması öngörülüyor. Bu göç kaynaklı kentleşme nedeniyle 2025’e kadar göç alan şehirlerde konut talebinin devam etmesi bekleniyor. Demografik ve ekonomik gelişmeler göz önüne alınıp dünya ile kıyaslandığında sektörün daha çok potansiyel içerdiği görülüyor. Türk inşaat ve konut sektörü, büyüyen Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden olmaya devam edecek. Dolayısıyla gerek Türkiye, gerekse sektörle ilgili istikrar ve dinamik yapı devam ettikçe, orta vadede eğilim büyüme yolunda olacaktır.”
Düzenlemeler sektöre hareket kazandırdı
Konut satışlarının, yılın ilk çeyreğinde 2016’nın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 7 oranında arttığının belirtildiği raporda, aynı dönemde ilk el satışların yüzde 4, ikinci el satışların yüzde 10, ipotekli satışların ise yüzde 30 arttığına dikkat çekildi. Konut piyasasına olumlu yönde etki eden bazı düzenleme ve teşviklerin, alım satımlarda hareketliliğe yol açtığı vurgulandı. 2017 yılında nihai tüketiciye; ‘Yabancıların konut edinmesi ve vatandaşlık hakkı verilmesine ilişkin düzenlemeler’, ‘150 metrekareden büyük konutların KDV oranlarının yüzde 8’e indirilmesi ile ilgili düzenlemenin 30 Eylül 2017’ye kadar uzatılması’, ‘Tapu harcının 30 Eylül 2017’ye kadar geçerli olmak üzere binde 20’den binde 15’e düşürülmesi’ gibi teşviklerin verildiği belirtildi.
Nüfus artışı konuta talebi artıracak
Büyükşehirlerdeki nüfus artışının konut sektörüne olan talebin artmaya devam edeceğini işaret ettiği belirtilen GYODER Gösterge’de; inşaat sektörünün cari fiyatlarla GSYH’den yıllık bazda aldığı payın yüzde 8,8 olduğu, 2016 son çeyrekte inşaat sektörü büyüme oranının yüzde 18,3 iken, GSYH büyüme oranının yüzde 13,7 olduğu bilgilerine yer verildi. Beklenti ve Güven Endeksleri’nde 2016 yılı son çeyrekte yaşanan düşüşün ardından 2017’nin ilk çeyreğinde artış yaşandığı kaydedildi.
Yapı ruhsatları artış gösterdi
2016 yılında toplam konut stokuna 750 bin 336 yeni konutun eklendiği belirtilen raporda, yapı ruhsatı verilen yapıların yüzölçümünün önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,9 arttığı, yapı kullanma izin belgesi verilen yapıların toplam yüzölçümünün ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,6 artış gösterdiği ifade edildi. Ayrıca daire sayılarına göre yapı ruhsatı miktarının önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14,4, yapı izin belgesi miktarının ise yüzde 15,3 oranında arttığı bilgisine yer verildi.
AVM sayısı 390’a ulaştı
Türkiye genelinde toplam AVM sayısının 390’a, toplam kiralanabilir alan stokunun ise yaklaşık yüzde 5’lik artış ile 11 milyon 600 bin metrekareye ulaştığı ifade edilen raporda; bu rakamın, İstanbul’un toplam kiralanabilir alan stokunun yaklaşık yüzde 38’ini oluşturduğu ifade edildi.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.