Büyük Türk denizcisi Kılıç Ali Paşa, namını sürdürmek için bir cami yaptırmak istemiş, Sultan III. Murad'ın huzuruna çıkıp bu arzusunu dile getirmiştir. Padişah “Sen deryalar serdarısın. Var git camini deryaya kur!” deyince Kılıç Ali Paşa bir ilki gerçekleştirerek Tophane iskelesinde güzel ve ihtişamlı bir cami yaptırır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş tarafından belgeseli hazırlanan Kılıç Ali Paşa Camii'nde meşhur İspanyol romancı Cervantes'in inşaat işçisi olarak çalıştığı rivayet ediliyor. Mimar Sinan'ın emrinde cami inşaatında çalışanların isimlerinin yazılı olduğu defterlerde iddiaya göre Cervantes'in o yıllarda Haçlı donanmasında asker olduğu ve Kılıç Ali Paşa'ya esir düştüğü ortaya çıkıyor. Belgeselde tarihçiler bu bilgiyi onaylayan açıklamalar yapıyor.
Ayasofya'ya benziyor
İngilizce ve Arapça alt yazı seçeneklerinin de yer aldığı belgeselin çekimleri Kılıç Ali Paşa Camii'nde, birçok akademisyenin görüşüne yer veriliyor. Bilgilerin doğruluğuna ve kullanılacak görsel malzemenin kalitesine dikkat edilerek yapılan belgeselde anlatılanlara göre III. Murad'ın, “O, deryaların serdarıdır, varsın gücü yeterse camisini de derya üstüne yapsın! Yoksa ona karadan bir karış yer vermem!” dediği söyleniyor. Bunun üzerine Kılıç Ali Paşa'nın, “Hünkarımız doğru derler, bizim evimiz de mekanımız da deryalardır. O halde mabedimizin de derya üzere inşası uygun olur” dediği ve Tophane-i Amire'nin önündeki rıhtımın doldurulmasıyla denizde cami inşa edilecek bir yer açtığı belirtiliyor. Mimar Sinan'ın son büyük projelerinden biri olan camiinin rengi, vapur ve bina bacalarından çıkan dumanlar dolayısıyla siyaha çalsa da, asılında pembe oldu. Camii, Ayasofya'nın mimari açıdan küçültülmüş bir numunesi olarak dikkat çekiyor.
Hz. Hızır açılışını yapmış
Bir yılı aşkın bir sürede hazırlanan belgeselde, caminin inşa edildiği yer hakkında olduğu gibi, açılışına dair de ilginç bir söylenti yer alıyor. Halk arasında anlatılan bir hikayeye göre üstü başı toz içinde bir ihtiyar, Kılıç Ali Paşa'nın yanına gelerek, “Caminin açılışını ben yapacağım” der. Orada bulunan padişah ve diğer devlet erkânı bunu tuhaf karşılasalar da, paşa bir şartla bunu kabul edeceğini belirtir: “Bundan böyle bu camide tüm namazları sen kıldıracaksın.” İhtiyar da cevaben: “Her vakit değil ama her gün bir vakit mutlaka burada olacağım” der. Bu söylenti halk arasında o kadar kabul görür ki günümüze kadar ulaşan bir gelenek oluşur. Hz. Hızır'la birlikte namaz kılmak isteyenler, bir tam gün boyunca bu camide namaz kılarlar.
Savaşta esir düşer
Rivayete göre Cervantes 22 yaşındayken adının karıştığı bir yaralama olayından dolayı sağ bileğinin kesilmesi kararı verilince Roma'ya kaçar. 1570 yılında Lala Mustafa Paşa komutasındaki Türk birlikleri Kıbrıs'ı ele geçirince Papa'nın çağrısına uyarak Venedik donanmasına katılır ve meşhur İnebahtı deniz savaşına katılır bu savaşta Cervantes sol kolunu kaybeder. Bu beş yıllık esareti sırasında Tophane'de yaptırılan camide amele olarak çalışır.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.