“Kentsel dönüşüm ada bazında olmalı”

Gürses: 2017 için ümitliyiz

Toplantıda konuşan MÜSİAD Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Gürses, MÜSİAD’daki en önemli sektörlerden birinin de inşaat olduğunu söyledi. İnşaatın Bursa’da her yıl yükselen bir ivme içinde hareket ettiğini belirten Gürses; “Türkiye genelinde yaklaşık 6,5 milyon yeni konut ihtiyacı var. Bu da demek oluyor ki inşaatçılarımıza daha çok iş düşecek. 2016 yılında 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası devletin aldığı tedbirlerin ne kadar faydalı olduğunu gördük. Şahsen 2017 yılının inşaat, tekstil, makine gibi Türk ekonomisini domine eden sektörler açısından verimli geçeceğini düşünüyoruz. Gelecek için ümitliyiz” dedi.

Şenocak: kentsel dönüşümde destekleyici uygulamalar önem taşıyor

MÜSİAD Bursa Şubesi İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Alparslan Şenocak da 2016 yılının 2. yarısında, konut satışlarındaki düşüşü azaltmak amacıyla Bakanlar Kurulu’nun KDV oranlarını Mart ayına kadar geçici bir süreyle yüzde 18’den yüzde 8’e düşürmesi ve faizlerin de yüzde 1’in altına çekilmesiyle sektörün hareketlendiğini vurguladı. 2017 yılından beklentilerinin oldukça yüksek olduğunu ifade eden Şenocak, “Özel sektörün iş hacmi içerisinde kentsel dönüşüm önem taşıyor. Bu anlamda; kentsel dönüşümün yerli ve yenilikçi üretimi destekleyecek şekilde uygulanması önem arz ediyor. Önümüzdeki dönemde inşaat sektörü açısından kalıcı ve hızlı bir iç talep artışı mümkün olabilecek. Artan nüfus, şehirleşme ile birlikte konut ve altyapı talebi, inşaat sektörünün geleceği hakkında olumlu bir bakış açısı sergilemekte” diye konuştu.

Bakgör: 2016 rekorla kapanacak

Toplantının konuk konuşmacısı BAKYAPI İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Bakgör de sektörü değerlendirdi. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası inşaat sektöründeki kampanyaların vatandaşların konuta erişimini kolaylaştırdığını söyleyen Bakgör; “Emlak Konut ve GYODER öncülüğündeki kampanyalar, KDV oranındaki düşüş ve bunu tamamlayan banka faizlerin yüzde 1’in altına düşürülmesiyle, Ocak-Ekim döneminde konut satışları 1 milyon 70 bin rakamını yakaladı. Ekim ayında tüm Türkiye’de 130 binin üzerinde bir konut satışı var. 3. çeyrekte tüm sektörlerdeki daralmaya rağmen inşaat sektöründe 1,4’lük bir büyüme meydana geldi. Bu ivmeyle yılsonu hedefi 1 milyon 300 bin olarak revize edildi. Bu rakam da yeni bir rekora işaret ediyor. İnşaat şirketlerinin projelerine ara vermeden 2017 yılında da devam edeceğinin kaçınılmaz olduğuyla ilgili bir gözlemimiz var. İnsanlar şunu öğrendi: Durmakla hiçbir noktada başarı ve istikrar yakalanmıyor. Üretken olmak zorundayız ve rehavete kapılamayız. Sürekli proje geliştiren bir yapımız olmalı” dedi.

En büyük sıkıntı plansız kentsel dönüşüm

İnşaat sektörü dolaylı olarak yüzlerce alt sektörü beslediği için ekonominin değerli bir lokomotifi olduğunun altını çizen Bakgör, kentsel dönüşümün yeni iş olanakları ve yeni heyecanlara yol açtığını ifade etti. Çarpık kentleşmenin önüne geçilmesi için kentsel dönüşüm faaliyetlerine ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Bakgör, şöyle devam etti: “Kentsel dönüşüm, İstanbul’dan başlayıp tüm Türkiye’ye yayıldı. Özellikle Bursa’da ciddi anlamda parsel dönüşümler yapılıyor. Çarpık kentleşmenin önüne geçerek vatandaşların yaşam standardını yükselten kentsel dönüşüm projeleri ekonomimize de ciddi bir katma değer sağlıyor. Kentsel dönüşümün Türkiye ekonomisi için ciddi bir fırsat olduğunu düşünüyoruz. Türkiye genelinde adet bazında yaklaşık olarak 6,5 milyon dayanıksız, deprem riskini içinde barından bina ve yapı var. Yapılarımızın bir an önce yenilenmesi, çarpık kentleşmenin önüne geçilmesi kaçınılmaz. Devlet yeterli desteği sağlıyor, ancak sektörün en önemli sıkıntısı plansız kentsel dönüşüm. Parsel bazlı dönüşümde altyapı sorununu pek fazla çözemiyoruz. Dolayısıyla, iyi planlanmış kentsel dönüşümlerin ada bazında imarlar verilerek organize edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kentsel dönüşümün bir master plan etrafında yapılması gerekiyor. Sadece yapılar değil, bölge dönüşmeli. Yerel yönetimlerin desteğini mutlaka ihtiyacımız var. Vergi ve harçlarla ilgili de sektör teşvik edilmeli. Maliklerle anlaşma sorununun çözümlenmesi de sürecin yara almadan devam etmesi açısından önemli. Ülke olarak kentsel dönüşümde daha fazla ve daha hızlı yol almamız gerekiyor.”

Türkiye, yabancılar için güvenli liman

Yabancıya konut satışına da değinen Bakgör, yılın 2. yarısında sektördeki hareketliliğin yabancıya konut satışında da yaşandığını kaydetti. Darbe girişimi sonrası bin 500 ve bin 800’lerde dolaşan yabancıya konut satışı rakamının bin adede kadar düştüğüne dikkat çeken Bakgör, “Ağustos’taki mevcut imkanlarla bu rakam bin 500’lere tekrar yükseldi.  Türkiye, yabancılar için güvenli bir liman. 2017 yılının yabancıya konut satışı açısında da hareketli geçeceği inancındayım. Çünkü bizim fiyat politikamız çok uygun. İstanbul’un belli bölgeleri hariç köpük fiyat yok. Ancak sadece konut üretme mantığıyla hareket etmek doğru değil. Yabancıların AVM, ofis, otel, lojistik, fuar alanı gibi farklı nitelikli gayrimenkullere de ilgisi var. Bursa, yabancı yatırımcı için çok cazip bir yer ve büyük bir potansiyel. Rüzgarı tam bu yöne çeviremedik. Üstünde yoğunlaşmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.