Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER), 2016 yılı büyüme beklentisini yüzde 5 olarak açıkladı. İcra Kurulu Üyeleri; Ömer Faruk Çelik, Hasan Rahvalı, Ziya Yılmaz, Ali Dumankaya, Ramadan Kumova, Özen Kuzu, Altan Elmas ve Haluk Sur’un katılımıyla düzenlenen toplantıda sektörü değerlendiren ve beklentilerini açıklayan KONUTDER, GSYH’da yüzde 14.2’lik payla ikinci sırada olan inşaat sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotifi olmaya devam edeceği mesajını verdi.
“2 milyon kişiye istihdam sağlıyoruz”
2015 yılının yaşanan tüm belirsizliklere rağmen olumlu geçtiğinin altını çizen KONUTDER Başkanı Ömer Faruk Çelik, “Sektörümüz 2015 yılını yüzde 10,6’lık büyüme ve 1 milyon 289 bin 320 konut satışıyla tamamladı ve iyi bir büyüme performansı elde etti. 1 milyon 289 bin 320 konutun 598.667 adedini birinci el satış olarak yaptık. 690.653 adedini ise ikinci el sattık. Yabancıya 22.830 adet konut sattık. İnşaat sektörünün GSYH içinde yüzde 14,2’lik payla ikinci sırada olması ülke ekonomimizin gerçek anlamda lokomotifi olduğunu da göstermektedir. Sektörümüz toplamda 26 milyonu aşkın insanımızın istihdam edildiği hizmetler, tarım ve sanayii sektörlerinin içinde yüzde 7,6’lık payla 2 milyondan fazla kişiye istihdam sağlıyor” dedi.
“Bu yıl zirve yapabiliriz”
İnşaat sektörünün 2016 yılına olumlu baktığını belirten Çelik, “2016 belirsizliklerin olmayacağı bir yıl olarak düşünürsek konut sektörünün zirve yapacağı bir yıl olacağını düşünüyoruz. 2016 yılı sonunda, inşaat sektörü ve gayrimenkul faaliyetlerinden elde edilen gayri safi yurt içi hasılada yüzde 5 büyüme, inşaat sektörünün erkek çalışanların yüzde 11'ini, kadın çalışanların yüzde 1'ini ve tüm çalışanların yüzde 8'ini istihdam etmesini, 2015 yılında 600 bin adet olan birinci elde satılan konut sayısının yüzde 7 artışla 640 bin âdete ulaşmasını, 2015 yılında 5 milyar dolar civarında olan yabancılara yönelik konut satışları cirosunun iki katına çıkarak 10 milyar dolara ulaşmasını bekliyoruz” diye konuştu.
Sektörün gelişmesi için kamudan beklentilerinin de olduğunu belirten Çelik, bu beklentileri bakanlıklar nezdinde şöyle sıraladı:
Maliye Bakanlığı’ndan beklentiler;
“Sektör üzerinde son derece yüksek bir dolaylı vergi ve harç yükü bulunmaktadır. Bu da konut sahibi olmak isteyen alıcılar üzerinde ilave büyük bir yük gelmesine sebep olmaktadır. Bu çerçevede önerilerimiz;
• Arsalarda KDV oranının projelendirilen konutun KDV’si ile aynı tutulması (TOKI ve Emlak Konut GYO’nun tabi olduğu uygulamadır),
• Konutlarda KDV oranının eski duruma döndürülmesi veya en azından üst sınırın %8 olması,
• Tapu harçlarının belediyelerce takdir edilen ve gerçeği yansıtmayan emlak vergisi değerlerinin yerine, lisanslı değerleme şirketleri tarafından tespit edilen rayiç değerleri üzerinden alınması,
• Damga vergisi kanununda yer alan üst sınırın bir gayrimenkul projesi için yapılan tüm sözleşmeler için ayrı ayrı değil, toplu olarak uygulanması,
• Rant vergisi adı altında imar artışına bağlı ancak kazancın realize edilmesine bağlı olmayan bir vergilendirmeden kaçınılması, bunun yerine 5 yıl süre ile elde tutulan arsalardan elde edilen kazançlara yönelik istisnanın kademelendirilmesi,
• Gayrimenkul şirketinin aktifinde bulunan arsalardan ruhsat alınana kadar emlak vergisi alınmaması.
Ekonomi Bakanlığından beklentiler;
Yabancıya yönelik yapılan konut satışlarının döviz kazandırıcı işlem olarak kabul edilmesi satışların artmasına katkıda bulunacaktır.
Gümrük ve Ticaret Bakanlığından Beklentiler;
Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünden tüketici ile sektörün karşı karşıya getirilmeyeceği düzenlemeler beklemekteyiz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından Beklentiler;
1985 tarihli ve 15-20 kez değişiklik yapılan İmar Yasasında yeni bir değişiklik yapılması yerine; yeni bir İmar Kanunu hazırlanması gerektiği ve kesinleşmiş imar durumu ve inşaat ruhsatını müktesep hak kabul eden maddelerinin mutlaka yeni imar kanununda yer alması gerektiği kanaatindeyiz.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği revizyon çalışmaları yapılırken Konut üreticisi ve konut kullanıcılarının her durumu suistimal edeceği ön kabulünden vazgeçilerek yasalara aykırı uygulama ve kullanımların -yönetmelik hükümleri ile değil- etkin bir denetim mekanizması ile cezalandırılması ve yönetmeliğin özgün mimari eserlerin yapılmasının önünü açacak şekilde özgürlükçü bir bakış açısıyla ele alınması gerektiği düşüncesindeyiz.”
“STK’lar sektörün gücünü görmeli”
İmar Yönetmeliğinin geçici 6’ıncı maddesinin iptal edilmesi yönündeki, Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararı ile ilgili konuşan Çelik, mimarların, Mimarlar Odasının üyeleri olmanın yanı sıra sektör firmalarının paydaşları konumunda olduğunu belirterek, “Mimarlar Odasının yaptıkları uygulamalar ve açtıkları davalarda ideolojik hareket etmeyip vatandaşın ve üyelerinin haklarını korumasını beklemekteyiz. Sektörümüzün ülke ekonomisine sağladığı katkı çok açıktır. Tüm STK’larımızı bu sektörün gücünü ve ülkeye olan katma değerini görmeye davet ediyoruz” dedi.
Çelik, Ekonomi Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sektörü ciddiye aldıkları için teşekkür etti. Çelik, yeni Bakan Fatma Güldemet Sarı’nın gelişiyle, kadın elinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ve sektöre güzel gelişmeler getireceğini düşündüklerini söyledi.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.
