Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeni güçlerinin 25 yıl önce
gerçekleştirdiği katliam hafızalarda tazeliğini koruyor. Bolu’daki anmada konuşan Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Paşayeva, “Müslüman dünyası artık gafletten ayılması gerekiyor. Haçlı seferlerinin yeniden başladığını, canlandığını bilmeleri gerekiyor” dedi.
Paşayeva, “Hocalı ile beraber Karabağ’da ve 7 bölgemizde 1 milyon insan aynı acıyı yaşıyor. Bütün dünyanın gözü önünde bunlar yapıldı. Siz Batı’dan bir ses duyuyor musunuz? Avrupa’dan bir ses duyuyor musunuz? Rusya’dan bir ses duydunuz mu? Duymadınız, duyamazsınız” diye konuştu.
HAÇLI SEFERLERİ YENİDEN BAŞLADI
Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganira Paşayeva, “Müslüman dünyası artık gafletten ayılması gerekiyor. Haçlı seferlerinin yeniden başladığını, canlandığını bilmeleri gerekiyor.” dedi. Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeni güçlerinin 25 yıl önce gerçekleştirdiği “Hocalı Soykırımı”nın yıl dönümü dolayısıyla Bolu Belediyesi Nikah Salonu’nda düzenlenen konferansta konuşan Paşayeva, Türkiye ile Azerbaycan’ın her zaman iyi ilişkiler içinde olduğunu söyledi. Paşayeva, elden giden vatan topraklarının sadece Azerbaycan’ın,
Bakü’nün kilidi olmadığını, İstanbul ile Ankara’nın da kilidi olduğunu ifade etti.
TEK SUÇLARI TÜRK OLMAKTI
Karabağ’da soykırıma maruz kalanların tek suçu Türk olmak Hocalı ve Karabağ’da soykırıma maruz kalan insanların tek suçunun Türk olmak olduğunu belirten Paşayeva, “Bu yüzden de ona biz facia ve katliam demeyeceğiz. Bunun adı düpedüz soykırımdır. Neden? 1948’deki Birleşmiş Milletler belgelerine göre, eğer siz bir toplumu onun etnik kimliği veya dini inancı yüzünden katlederseniz bunun adı soykırım olur. O insanların ise Türk oldukları için katlettiklerini kendileri yazdı.” diye konuştu. Kars, Iğdır, Erzurum ve Ardahan’da yaşayan her 4 aileden birinin Erivan’dan göç etmek zorunda bırakıldığını anlatan Paşayeva, hiçbir dünya
devletinin Türklerin güçlü olmasını istemediğini belirterek “Ne Rusya’sı, ne Avrupa’sı ne Batı’sı hiçbir zaman Türk milletinin güçlü olmasını, güçlü Türk devletinin olmasını, bu coğrafyada Türklerin, Müslümanların güçlü olmasını istemediler. Bunu bizim insanımızın bilmesi gerekir.” şeklinde konuştu.
1 MİLYON İNSAN AYNI ACIYI YAŞIYOR
Dünyanın gözü önünde işgal edilen Hocalı’nın bir kasaba olmadığına dikkati çeken Paşayeva, şunları söyledi: “Hocalı bir şehirdi. Bir şehiri yeryüzünden sildiler. Karabağ, camisi yıkılmış, okulu yakılmış yıkılmış, nüfusun büyük bir kısmının katledersiniz çok küçük bir kısım kurtulmaz. Çok az insan kurtuldu Hocalı’da. Hocalı’dan kurtulmuş bir insan yoktur ki benim ailemden bir kişiye bile dokunmadılar diyebilecek. Onlarca çocuk anne ve babası yok. Onlarca insanın ya annesi ya babası yok. Düşünün ki insanlar sağ kalmış, kurtulmuş ama ayağı kopmuş, soğuk ciğerlerine işleyerek yıllarca hastalıkla mücadele etmiş. Yıllarca da ailesinin acıları ile çırpınıyor.” Hocalı’dan sağ kurtulan çok az insanın şu anda hayatta olduğunu, 25
yıldır kendi evlerinden uzakta yaşadıklarını kaydeden Paşayeva, . “Hocalı ile Karabağ ve 7 bölgemizde 1 milyon insan aynı acıyı yaşıyor. Bütün dünyanın gözü önünde bunlar yapıldı. Siz batıdan bir ses duyuyor musunuz? Avrupa’dan bir ses duyuyor musunuz? Rusya’dan bir ses duydunuz mu? Duymadınız duyamazsınız.” ifadelerini kullandı.
MÜSLÜMAN DÜNYASI GAFLETTEN UYANMALI
Gittiği her Türk ve Müslüman ülkesinde kendi durumlarını anlattığını belirten Paşayeva, şunları kaydetti: “Müslüman dünyasında biraz daha çok konuşuyorum. Müslüman dünyası
artık gafletten ayılması gerekiyor. Haçlı seferlerinin yeniden başladığını, canlandığını bilmeleri gerekiyor. Artık uyanmaları gerekiyor. Çünkü, bizim insanımız 1 milyon göçmen olunca biz nerede bu Müslüman dünyası dedik. Hristiyan dünyası Ermenistan’ın yanındayken Müslüman dünyası yoktu. Türkiye ve Pakistan dışında kimse yoktu yanımızda.” Paşayeva, Türkiye ile Azerbaycan’ın her zaman güçlü olmak zorunda olduğuna değinerek, “Türkiye’nin gücü bizim gücümüz, bizim gücümüz Türkiye’nin gücüdür. Türkiye ne kadar güçlenirse Türk Müslüman dünyası güçlü olacak. Azerbaycan ne kadar güçlenirse Türkiye’de, Tük devletleri toplulukları da Kafkasya da kendisini o kadar güçlü hissedecek.” değerlendirmesinde bulundu. Konferansın ardından Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Paşayeva ile diğer davetlilere plaket verdi. Konferansa, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Azerbaycan Harici İşler Nazırlığı’nda görevli Asif Heyderoğlu Rüstemli, Dahili İşler Nazırlığı görevlisi Aqil Memmedov, Heykeltraş Prof. Dr. Akif Askarov, Yeni Yurt Sosyal İnkişaf İçtimai Birliği Başkanı Mahire Esedova katıldı.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.
