Mimar ve Mühendisler Grubu'nun (MMG) düzenlediği toplantıda konuşan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü Ömer Yıldız, TCDD'nin yeniden yapılandırılarak daha etkin ve verimli hale getirilmesi için çaba içinde olduklarını belirterek "2023'e kadar 3 bin 500 kilometre yüksek hızlı demiryolu, 8 bin 500 kilometre hızlı demiryolu ve 1000 kilometre konvansiyonel demiryolu inşa etmek suretiyle 13 bin kilometre demiryolu yaparak toplam 25 bin kilometre demiryolu uzunluğuna ulaşılması planlanıyor" dedi.
Bu kapsamda 2004-2014 yılları arasında yılda ortalama 175 kilometre olmak üzere toplam bin 759 kilometre demiryolu yapıldığını aktaran Yıldız, halihazırda 3 bin 80 kilometrelik demiryolu inşasının devam ettiğini söyledi.
Yıldız, demiryolu sektörüne ayrılan ödeneğinin 2003'te 1,1 milyar lira iken 2015'te 8,8 milyar lira olduğunu vurgulayarak, hızlı tren konusunda önemli adımlar atıldığını söyledi. Mevcut Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının bin 213 kilometre olduğuna dikkati çeken Yıldız, şöyle konuştu: "Yapım ve ihale aşamasındaki YHT bin 520 kilometre, proje aşamasındaki YHT ise bin 558 kilometredir. Mevcut konvansiyonel hat,11 bin 272 kilometre, yapımı ve ihale aşamasındaki konvansiyonel hat, 790 kilometre ve proje aşamasındaki konvansiyonel hat ise 50 kilometre. 2003'ten bugüne kadar her yıl ortalama 810 kilometre yol yenilenerek toplamda 9 bin 700 kilometre demiryolu yenilemesi gerçekleştirildi. Demiryolu yük taşıma potansiyelinin yoğun olduğu, öncelikle organize sanayi bölgeleriyle bağlantılı olarak kurulması planlanan 20 lojistik merkezden 7'si işletmeye alındı. 6'sında yapım ve 7'sinde ise proje ve kamulaştırma çalışmaları devam ediyor. Organize sanayi bölgeleri, büyük sanayi kuruluşları, liman ve iskele gibi hacimli yük taşınan merkezlere bağlanan 281 iltisak hattı bulunuyor. İşletmecilikte kullanılan 12 YHT setine ilave olarak saatte 300 kilometre hız yapabilen 1 adet Çok Yüksek Hızlı Tren (ÇYHT) seti işletmeye alındı. 2016'da da imalatı devam eden 6 ÇYHT seti teslim alınacak. 106 adet yüksek hızlı tren seti temini kapsamında yüzde 53 yerlilik oranı ve öğrenme tabanlı teknoloji transferi ile birlikte üretilecek. 80 YHT setinin ihale hazırlıkları devam ediyor. 6 YHT setinin ise Milli Hızlı Tren Projesi kapsamında imal edilmesi planlanıyor."
Bölgesel yolcu taşımacılığının yoğun olduğu elektrifikasyon olmayan hatlarda metro standardında işletmecilik yapabilmek amacıyla 24 adet 256 yolcu kapasiteli dizel motorlu tren setinin üretildiğini ve 28 setin daha üretimine devam edildiğini aktaran Yıldız, 444 araçlık banliyö ve bölgesel tren setini 2023'e kadar temin etmeyi planladıklarını kaydetti.
Yüksek hızlı trenler Türkiye'de üretilmeye başlandı
Yıldız, Türkiye'de demiryolu şebekesinin artmasıyla eş zamanlı olarak raylı sistemlerde çeken ve çekilen araç ihtiyacının da arttığına değinerek, bu ihtiyaca yönelik ülkenin endüstriyel ekosisteminin oluşturulmasının büyük önem arz ettiğini dile getirdi. Bu yönde milli demiryolu sanayisinin oluşturulması için de ciddi adımlar atıldığını aktaran Yıldız, artık yüksek hızlı tren ray, makas ve traversisinin Türkiye'de üretilir hale geldiğini kaydetti. Yıldız, demiryolu enstitüsünün temellerini oluşturmak ve üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmek için 2010'da Demiryolu Araştırma ve Teknoloji Merkezi kurulduğunu anımsatarak, merkezin 4 ayrı başlıkta faaliyet gösterdiğini söyledi.
"Demiryollarının gelişmesi, ülkemizin gelişmesi demektir"
MMG Genel Başkanı Murat Özdemir ise 1951'den 2003 sonuna kadar yılda ortalama 18 kilometreyle toplamda 945 kilometre demiryolu yapıldığını ve ülke ulaşımının sadece karayoluna dayandırıldığını ifade ederek, 2004-2014 yılları arasında ise ortalama 175 kilometre ile bin 759 kilometre yeni hat yapıldığını kaydetti. Özdemir, Türkiye'de yolcu taşıma paylarına bakıldığında, karayolu yolcu taşıma payının yüzde 96 iken demiryolu yolcu taşıma payının ise yalnızca yüzde 2 olduğunu belirterek, "Demiryollarının, mevcut altyapı ve işletme koşullarının iyileştirilmemesi ve yeni koridorlar açılamaması nedeniyle yolcu taşımacılığındaki payı son 50 yılda yüzde 38 oranında gerilemiştir. Diğer taraftan, ulaşım sistemi içerisinde karayolu-demiryolu yük taşıma paylarına bakıldığında, karayolu yük taşıma oranı yüzde 94, demiryolu yük taşıma payı ise yüzde 4'dür. Demiryollarının yük taşımacılığındaki payı da son 50 yılda yüzde 60 oranında gerilemiştir" şeklinde konuştu.
Demiryolu sektöründe yerli firmaların gün geçtikçe daha yetkin bir şekilde yer almalarından mutluluk duyduklarını dile getiren Özdemir, tasarımdan demiryolu hat uygulamalarına, elektrifikasyondan sinyalizasyona ve otomasyona kadar birçok alanda başarılı çalışmalarda bulunan firmaların varlığının, hem sektör hem de ülkenin sanayisi açısından sevindirici olduğunu kaydetti.
Özdemir, demiryollarının işletmesinin de özel sektöre açılarak, bu alanda rekabetin ve hizmet kalitesinin arttırılmasının mümkün olabileceğine inandıklarını belirterek, "Kuruluşu 1872'ye dayanan, ülkemizin göz bebeği kuruluşlarından olan TCDD'nin gelişmesi ve güçlenmesinin ülkemizin gelişmesi ve güçlenmesine katkı sağlayacağı şüphesizdir" dedi.
Sabah
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.