Baydemir, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, bugün dünden daha umutlu olduklarını belirtti.
Anayasa değişikliğine ilişkin kampanya sürecinde HDP ve bileşenlerin çeşitli şekilde baskı altına alınmaya çalışıldığını savunan Baydemir, bunun bile anayasa değişikliği paketinin demokratik meşruiyetinin bulunmadığını gösterdiğini iddia etti.
YSK’nın kararlarıyla da halk oylamasının sonucunun şaibeli hale geldiğini öne süren Baydemir, “Mühürsüz oy pusulalarının kabul edilmesi Yüksek Seçim Kurulunun darbesidir.” dedi.
YSK Başkanı Sadi Güven’in “mühürsüz pusula ve zarflarının kabulü” işleminin AK Parti temsilcisinin talebiyle gerçekleştiğini söylediğini ifade eden Baydemir, YSK’nın bir partinin kurulu haline dönüştüğünü savundu.
Halk oylamasının, seçim günü yaşananlar ve seçim atmosferi itibarıyla demokratik meşruiyetinin bulunmadığını ileri süren Baydemir, “Ortada bir zafer yoktur. Ortada ‘Hayır’ın bir mağlubiyeti asla ve kata yoktur. ‘Hayır’ın herkese ve herkese hayırı bana göre, bize göre dokunmuştur. Bunca baskıya rağmen ‘Hayır’ı savunanlar, faşizme, tekçiliğe karşı büyük bir iradi feraset ortaya koymuştur.” açıklamasını yaptı.
İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir gibi 17 büyük yerleşim biriminde halkın “hayır” dediğine işaret eden Baydemir, değişikliğin 80 milyonun ortak paydada buluştuğu bir metin olmadığını söyledi.
Baydemir, yüzde 92 ile kabul edilen 1982 Anayasası’nın meşruluğunun 35 yıl sonra bile tartışıldığını belirterek, “Paket bu haliyle topluma dayatılırsa, şu ana kadar sürdürülmüş olan iki yıllık politikalar bu haliyle devam ederse, meşruiyet krizine yepyeni bir meşruiyet krizi eklenmiş olacaktır.” ifadesini kullandı.
Yeni bir toplumsal sözleşme inşa etme aciliyetinin ortada olduğunu dile getiren Baydemir, “Hayır” oylarının bu konuda kendilerine sorumluluk verdiğini söyledi.
AK Parti tabanına çağrıda bulunan Baydemir, “Sizin eş başkanınız cezaevinde olmuş olsaydı, bizim kalmış olduğumuz bu muamelelerinin çeyreğine maruz kalmış olsaydınız, bu paketin çıkarmış olduğu sonucu meşru görür müydünüz? Dolayısıyla ortada bir zafer yoktur, mağlup sayılır bu yolda galip.” dedi.
Bu tablonun umutlarını artırdığını söyleyen Baydemir, sonucu Kürtlere mal etmeye çalışan ve HDP’nin desteğinin azaldığını savunan değerlendirmelerin bulunduğunu aktardı. Baydemir, “Bu aymazlıktır, bu utanmazlıktır.” diye konuştu.
Baydemir, 600 binlik bir oy farkının seçimin kaderini değiştirdiğini öne sürerek itirazlar ile mühürsüz pusula ve zarfların yaklaşık 3 milyonluk bir seçmene tekabül ettiğini savundu.
HDP ve bileşenleri olarak, umut ve kararlılıkla yollarına devam edeceklerini belirten Baydemir, “Sonuçlar bizim de sırtımıza sorumluluklar yüklemiştir. Bu sorumlulukların da bilinciyle hareket edeceğiz. Ama yanı zamanda Sayın Cumhurbaşkanına, Başbakana, hükümete de büyük bir vebal yüklenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı, atı alan Üsküdar’ı geçmedi. Hiçbir at böyle bir yükü, vebali taşıyamaz. Toplumun çok acilen huzura, barışa, çatışmazlığa, özgürlüğe, adalete, olağanüstü hal rejiminin kaldırılmasına, sıkıyönetimin kaldırılmasına ihtiyacı var.” değerlendirmesinde bulundu.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.
