Gayrimenkul değerleme uzmanları, Resmi Gazete’de yayınlanan Asgari Ücret Tarifesinin kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
Sol Gazetesi’nin haberine göre Dün Resmî Gazetede yayınlanan ve 01.08.2022 tarihi itibariyle yürürlüğe gireceği duyurulan Gayrimenkul Değerleme Asgari Ücret Tarifesine pek çok değerleme uzmanı tepki gösteriyor. Tarifeye yapılan yüzde 30’luk zammın kabul edilemez olduğunu belirten uzmanlarla çalışma koşulları ve yaşanan süreç hakkında SOL Gazetesi bir haber çalışması yaptı. İşte o haber…
Merhaba, öncelikle kısaca yaptığınız işi anlatabilir misiniz? Ne yapar Gayrimenkul Değerleme Uzmanı?
Merhabalar. Tepkimizi dikkate aldığınız için meslektaşlarım adına teşekkür ediyorum. Gayrimenkul Değerleme Uzmanı (Eksper) adı üzerinde bir meslek aslında, gayrimenkulün değerini belirliyoruz. Sektörümüzün yaklaşık yüzde 97’si teminat amaçlı değerleme üzerine kurulu. Yani kabaca anlatırsam herhangi bir bankaya örneğin konut alımında kredi kullanmak için başvurduğunuzda ilgili konutun yasal evraklarını inceleyen, bütün resmi kurum ve saha araştırmalarını yapan uzmanlarız biz. Her birimiz farklı meslek disiplinlerinden gelsek de sınavlara girip Gayrimenkul Değerleme Uzmanlık Lisansı alıyoruz, şu anki uygulamada ise öncelikle uzman yardımcısı sayılıyor, 3 yıl mesleki tecrübe sonrasında Gayrimenkul Değerleme Uzmanı oluyoruz. Özetle bir ekspertiz raporunun hazırlanmasının arkasında çok ciddi bir bilgi birikimi, fiziksel ve zihinsel emek olduğunu söyleyebilirim.
Peki dün yayınlanan karar sonrası oluşan ciddi tepkinin sebebi nedir?
Açıkçası tüm sektörün gözü kulağı yayınlanacak karardaydı çünkü alınan ücretlerle her geçen gün geçinmemiz zorlaşıyor. Yapılacak herhangi bir artışın bu durumu değiştirmesi Türkiye’deki enflasyon oranları dikkate alındığında oldukça zor. Ama dün açıklanan oran yüzde 30 civarında. Bu raporların çok ciddi bilgi birikimi ve emekle hazırlandığını tekrar belirtmek istiyorum. Ayrıca raporların imzalayan her meslektaşıma yüklediği ciddi sorumluluklar ve yaptırımlar oluyor. Dolayısıyla biz işini oldukça titizlikle yapması gereken bir meslek grubuyuz. Bir raporun hazırlanma süresi boyunca ciddi süre baskılarına maruz kalmamıza rağmen işimizi en doğru şekilde yapmak için uğraşıyoruz. Türkiye’deki enflasyon rakamları belliyken açıklanan bu oranla mesleğimiz hiçe sayılmaktadır. En büyük tepkimiz bu tutumadır.
Raporları çok ciddi bir bilgi birikimi ve emekle hazırlıyoruz dediniz. Bu kısmı biraz daha ayrıntılandırabilir misiniz? Örneğin bahsettiğiniz bir konut raporu nasıl hazırlanıyor?
Elbette. Biz bir konut raporunu hazırlamak için Tapu Müdürlüğü’nde inceleme yapıyoruz, Belediye arşivinde inceleme yapıyoruz, gerekliyse başka resmi kurumlara da gidiyoruz örneğin Boğaziçi İmar Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Anıtlar Kurulu vb. Bu sadece ilk aşaması. İncelediğimiz bazı dosyalarda klasörlerce mahkeme yazışmaları, encümen kararları, zabıtlar vb oluyor. Kimi zaman bu evraklardan sadece birini anlamak bile ciddi bir mesleki bilgi birikimi gerektiriyor. Ardından taşınmazın yerinde incelemeler yapıyoruz. Ölçü alınması, fotoğraflanması, bölgeyle ilgili analiz ve araştırmaların yapılması. Sonrasında ise raporun ilgili şartnamelere ve mevzuata göre, uluslararası kabul gören standartlarda hazırlanması süreci var. Tüm bu süreç için uzmanlara araç tahsis ediliyor ya da kendileri alıyor. Telefon, lazer metre, bilgisayar… Bunların hepsini geçen senenin neredeyse 5 katı fiyatlarına alabiliyoruz. Kağıt masrafları bile kaç katına çıktı. Her maliyet ciddi oranda katlanırken tarifeye gelen artış yüzde 30. Bunu nasıl kabul edelim? İnanın yaptığımız iş aslında o kadar çok kişinin hayatına dokunuyor ki. Böylesi ciddi bir uzmanlığın alınmasının bu kadar düşük fiyatlar ile yapılacağına kanaat getirilmesi bilgiye, tecrübeye verilen değeri gösteriyor.
Anlattığınız süreç gerçekten çok kapsamlı. Bir de bunun için süre baskısı olduğundan bahsettiniz. Benim aklıma ayrıca yolda geçirilen zaman ve emek de geldi…
Elbette o da en önemli konularımızdan birisi. Akaryakıta yapılan zamlar ortada, geçen yıl sonundan bugüne 3 4 kat artış var. Bizim tek bir taşınmaz için bile gitmek zorunda olduğumuz kurumları ve süreci anlattım size. Bu maliyet ya şirketlerin ya da uzmanların üzerine yıkılmış durumda. Gerçekten artık sürdürülebilirliği olmayan bir noktaya geldik bu aşamada. Ayrıca araçta/yolda geçirilen bu sürecin takdir edersiniz ki sadece ekonomik maliyeti yok. Fiziksel olarak da psikolojik olarak da oldukça yorucu bir süreç. Trafik kazalarında kaç meslektaşımızı kaybediyoruz, kaç tanesi belki ciddi boyutlarda yaralanıyor bunun sanırım herhangi bir kaydı bile yok.
Peki bundan sonrasına dair bir yol haritanız var mı?
Bizim en büyük sorunlarımızdan biri örgütsüz olmamız. Ciddi anlamda dağınık çalışıyoruz. Ancak gelinen noktada bir araya gelip ortak hareket etmekten başka seçenek kalmıyor. Açıklanan tarifeden hiçbir uzmanın da hiçbir şirket sahibinin de memnun olduğunu düşünmüyorum. Bizim bir birliğimiz var Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB) oradan bu tarifeye herhangi bir tepki gelmedi, geleceğini de düşünmüyorum. Ama uzmanlar olarak bizler artık bıçağın kemiğe dayandığı noktadayız. Kimsenin tepki göstermesini bekleyecek durumda değiliz. Üreten, raporu hazırlayan bizsek tepkiyi de biz ortaya koyacağız. Hiçbir meslektaşımın bu oranlarla çalışmaya devam edebileceğini düşünmüyorum. Elbette herkesin kişisel koşulları farklı ancak kişisel koşullarımızla hareket etmeyi düşünmeyi çoktan geçtik. Bizim vereceğimiz kavga artık bir meslek onuru kavgasına, yaşam mücadelesi kavgasına dönüştü. Talebimiz insanca yaşayacağımız ücretleri almak. Bunun bugün belirtilen bir tarife ile sağlanması da artık mümkün değil belki iki ay sonra o rakamlarla da geçinmek imkansızlaşacak. O sebeple biz bu oranı değil şu oranı istiyoruz demek de imkansızlaşıyor. Bu ülkenin bir vatandaşı, yıllarca emek vermiş, okumuş, kendini geliştirmiş meslek uzmanları olarak biz insanca yaşama ve çalışma koşulları talep ediyoruz.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.