Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na sert tepki geldi… Sultanbelyi’de konuşan Erdoğan, “Eğer siz anayasa değişikliğinde olmayan şeyleri varmış gibi anlatırsanız, kusura bakmasın ne namusunuz kalır, ne ahlakınız kalır, ne haysiyetimiz kalır. Ana muhalefetin başındaki zat işte tam da öyle yapıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Sayın ana muhalefet partisi lideri ‘Haydi getirin idamı’ diyor. Tamam. Sen idama var mısın? Önce onu söyle. Bak Sayın Bahçeli açıkladı.” dedi.
Erdoğan, Sultanbeyli’de düzenlenen toplu açılış töreninde, “16 Nisan’da 15 Temmuz’un 249 şehidimizin, 2 bin 193 gazimizin hesabını soralım.” ifadesini kullandı.Alandakilerin “İdam” sloganları üzerine Erdoğan, şu karşılığı verdi:
“Bakın bu konuda benim kanaatim belli, Sayın Bahçeli’nin kanaati belli. Ben Sayın Başbakan’ın kanaatinin de farklı olduğu düşüncesinde değilim. Fakat bu anayasa değişikliği isteyen bir karar. Şimdi bugün sabah yaptığı konuşmasında sayın ana muhalefet partisi lideri ‘Haydi getirin idamı’ diyor. Tamam. Sen idama var mısın? Önce onu söyle. Bak Sayın Bahçeli açıkladı. Ben Sayın Başbakan’ın da farklı düşündüğünü zannetmiyorum. Çünkü görüşmelerim var kendisiyle. Peki sen Kılıçdaroğlu böyle bir şeye var mısın? Allah’ın izniyle 16 Nisan’daki ‘evet’ aynı zamanda bunun parlamentoya gelmesi demek demektir. O zaman ana muhalefetin başındaki zatın ne yapacağını göreceğiz.”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendi sesinden “Yeni modeli kurduk. Başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka bir partinin genel başkanı, başbakan da başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak” sözleri vatandaşlara dinletilirken, Erdoğan, “İşte bu dersini çalışmayan çocuklar var ya. Bir oku, bir oku.” dedi.
Artık başbakan ve cumhurbaşkanının olmayacağını, cumhurbaşkanıyla başbakan birleşip sadece bir cumhurbaşkanı olacağını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
“Okumamış ve şimdi ‘hayır’ denmesi için çalışıyor. Hakkıdır tabii çalışacak. Çünkü parlamentoda onun için çalıştı ama her iş gibi bunun da bir namusu var, ahlakı var, haysiyeti var. Eğer siz anayasa değişikliğinde olmayan şeyleri varmış gibi anlatırsanız, kusura bakmasın ne namusunuz kalır, ne ahlakınız kalır, ne haysiyetimiz kalır. Ana muhalefetin başındaki zat işte tam da öyle yapıyor. Şahsen bu iddialara yanıt vermeyi zul addettiğim için kendisini kale almıyorum. Biz kendisini muhatap almadıkça baktı ki o yalanın, iftiranın çıtasını yükseltiyor. Daha da ilginci karşısına gelenler onu alkışlıyor. Millet de bu hezeyanlara inanıyor. Onun için burada ana muhalefetin başındaki zatın iddialarını şöyle tek tek cevaplandıracağım.”
KÜLLİYEN YALAN,KÜLLİYEN YANLIŞ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun, İstanbul’da Karadenizli STK üyeleriyle yaptığı kahvaltıdaki konuşmasını da eleştirerek, şunları söyledi:
“Bu sabah bir kahvaltı yapmış. Benim Karadenizli STK’lı hemşerilerime bu kahvaltıda hitap ediyor. Ne diyor bu zat kardeşlerim? ‘Taraflı cumhurbaşkanı istemiyoruz’. Ben de soruyorum? Türkiye’de ne zaman tarafsız bir cumhurbaşkanı olmuş ki? Sezer mi tarafsızdı? Demirel mi tarafsızdı? Özal mı tarafsızdı? Bir insanın zikri varsa, fikri varsa, bir tarafı da vardır. Üstelik ben hatırlayın, bu göreve gelirken tarafsız olmayacağımı peşinen ilan etmiştim. Hatırlayın. Ne demiştim? ‘Ben milletimden yana olacağım’ demiştim. Hatırlıyorsunuz değil mi? İşte şimdi de cumhurbaşkanı olarak yine milletinden yanayım ve bu millet için nefesimin sonuna kadar her şeyimi vermeye devam edeceğim. Evet, 2014 Ağustos ayından beri milletimden yana olarak taraf görevimi yürüttüm. Onların rahatsızlığını sebebi bizim taraflı veya tarafsız olmamız değil. Onların rahatsızlığı bizim vesayetin bekçiliği yerine milletimizin temsilciliğini yapıyor olmamızdan kaynaklanıyor.
Diyor ki ‘Anayasa Mahkemesinin, Hakimler ve Savcılar Kurulunun üyelerini cumhurbaşkanı seçecek. Yargı cumhurbaşkanının emrine girecek.’ Külliyen yalan, külliyen yanlış. Yüksek yargı konusunda mevcut sistem aynen devam ediyor. Sayın Kılıçdaroğlu bunu da bir öğreniver. Birileri anlatsın sana. Bilmiyorsan ben kendi hukukçu danışmanlarımı gönderebilirim. Yargıtay ile ilgili bir değişiklik var mı? Yok. Danıştay ile ilgili bir değişiklik var mı? Yok. Anayasa Mahkemesi yerinde mi? Sadece askeri mahkemeler kapatıldığı için buradan gelen üyeler çıkıyor ki şu anda 2 üye var. Süreleri dolduğu anda onlar çıkacak ve sayı 15’e iniyor. Üyelerin 3’ünü meclis atıyor, kalanını cumhurbaşkanı seçiyordu. Yine aynı şekilde bu devam ediyor. Hakimler ve Savcılar Kurulunda bir değişikliğe gidildi. Onun da sebebi kurulun üyeleriyle ilgili seçim sisteminin yargıda çok ciddi bir rahatsızlığa ve kamplaşmaya yol açmasıdır. Hakimlerimizin ve savcılarımızın talebiyle kurulun üye seçim sistemi değişti. Üye sayısı azaltıldı ve bu sayı şimdi yeni sistemde 4 üyeyi cumhurbaşkanı, 7 üyeyi parlamento atayacak ve burada da 5’te 3 çoğunlukla Meclis bunları seçecek. Böylece yargının demokratik meşruiyeti güçleniyor.”
VALİLER ŞU ANDA ‘EVET’ İÇİN ÇALIŞIYORMUŞ
Kılıçdaroğlu’nun “Yeni sistemde her yere siyaset girecek” sözlerinin de doğru olmadığını ifade eden Erdoğan, “Çok çirkin bir şey söylüyor. Neymiş? Valiler şu anda ‘evet’ için çalışıyormuş. Kaymakamlar ‘evet’ için çalışıyormuş. İmamlar, müezzinler, müftüler ‘evet’ için çalışıyormuş. Bir defa bu ifadelerin valilere hakarettir. Kaymakamlarımıza, imamlarımıza, müezzinlerimize, diyanet teşkilatımıza hakarettir. Haddini bil. Bu sana yakışır. Çünkü sen şu anda Kandil’de ‘hayır’ diyenlerle berabersin. Onlar şu anda silah tehdidi ile ‘hayır’ dedirtmenin gayreti içerisinde. Sen onlarla berabersin. Sen önce bunun cevabını ver.” diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Adliyeye siyaset girecek” dediğini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
“Hakimlerimize ve savcılarımıza hakaret ediyorsun. Bu ülkede kışlaya siyaset gireceğini söylüyorsun. Sen tepeden tırnağa tüm Türk Silahlı Kuvvetlerimizi hakaretle zan altına sokuyorsun. Bu ülkede camiye siyaset gireceğini söylemek… Bu da ayrı bir hakaret. Ben burada başka bir şey söylemek istemem. Cami cemaatine hakarettir. Cami cemaatini bırak da hür olarak iradesini ortaya koysun. Bu zat hem bunca yalanı söylüyor, hem de çıkıp ‘Biz hiç kimseyle kavga etmek istemiyoruz’ diye adeta üzerine tüy dikiyor. Diyor ki, ‘Bir kişi Meclisi seçime götürebilir.’ Yalan. Meclis ve cumhurbaşkanı arasında kriz çıkıp ülke tıkanıklık yaşamasın diye diye emniyet supabı olarak her iki organın seçiminin birlikte yapılması şartı getiriliyor. Yani ne cumhurbaşkanı kendini bir kenarda tutup Meclisi feshedebilir. Ne de Meclis kendisini bir kenarda tutup cumhurbaşkanını düşürebilir? Hangisi talep ederse etsin, 2 seçim birlikte yapılacak.”
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.