Erdoğan: Üç değil beş çocuk yapın

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkelerinin Türk bakanlara yönelik faşist uygulamalarına tepkisini Eskişehir’de de sürdürdü. Toplu açılışta konuşan Erdoğan, Avrupa’daki vatandaşlara seslenerek, “Yaşadığınız yerler artık sizin sılanızdır oralara sıkı sahip çıkın. En iyi arabalara binin, en güzel evlerde oturun, üç değil beş çocuk yapın. Avrupa’nın geleceği sizsiniz” dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Eskişehir’de toplu açılış töreninde konuşuyor.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Unutmayın, 16 Nisan 15 Temmuz’un bir intikamı olacaktır. CHP, HDP ve Saadet Partisi’ne gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, gelin birlikte Türkiye olalım. Ülkemize birçok alanda çağ atlattık. Çıkmış anamuhalefetin başındaki zat huzur yok diyor. Refah yok diyor. Yazıklar olsun, eline diline dursun. Sen SSK’nın başındayken hastanelerimizin halini benim vatandaşlarım bilir. Ey Kılıçdaroğlu senin daha çok bu yolları dolaşman gerekir. Biz bütün yaptıklarımızı milletimizden aldığımız destekle milletimiz için yaptık.

Şimdi de ülkeyi yeni bir yönetim sistemine kavuşturmak için çalışıyoruz. Biz faniyiz, her an ölebiliriz. Hepimiz o musallaya geleceğiz. Gün gelecek ebedi aleme göçeceğiz. Ama Türkiye 2023 hedeflerine ulaşacak ardından 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirecek.

“ROMA’DAKİ GLADYATÖRLERDEN FARKI YOK”

İşte AB, hangi girelim dediğimiz AB var ya… AB Adalet Divanı başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık ya, bıktık. Hani inanç özgürlüğü vardı? Sıkıyla kipayı da yasaklasana? Rotterdam’la kardeşlik sözleşmesini iptal ettik, bitti o iş. Benim bir bayan bakanıma kapıları kapatan ve kendi toprağım sayılan konsolosluğa sokmayanlara bizim de kapımız kapalıdır. Benim bakanıma uçuş yasağı getirene bizim de uçuş yasağımız vardır. Bunlar var ya, hiçbir sözlerine güvenilmez. Bakanlarını karşımaya gelenlerin üzerine atlarıyla, itleriyle tepeden tırnağa silahlı polisleriyle saldırmanın neresi demokratlıktır. Hüseyin Kurt kardeşimi köpeklere ısırtanların eski Roma’daki gladyatörlerden ne farkı var? Hiçbir farkı yok aynı. Bu ülke ve bu millete husumet gösteren herkese bunun bedelini ödetmek boynumuzun borcudur. Ağızlarındaki baklaları yavaş yavaş çıkarmaya başladılar. Onlar Türkiye’nin ekonomisiyle, konumuyla bir yere gelmesinden rahatsızlar. Avrupa’daki vatandaşlarıma sesleniyorum. Yaşadığınız yerler artık sizin sılanızdır oralara sıkı sahip çıkın. Çocuklarınızı daha iyi okullarda okutun, en iyi arabalara binin, en güzel evlerde oturun, üç değil beş çocuk yapın. Avrupa’nın geleceği sizsiniz.

“SIKIYLA DESİNLER”

Türkye’de biz hayırcıları yeni tanımadık. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılırken ona hayır diyenleri biliyorsunuz değil mi? Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne hayır diyenleri biliyorsunuz değil mi? Şimdi merak ediyorum Çanakkale Köprüsü’ne ne diyecekler. Sıkıysa desinler.
Bir baro başkanı kalkıp da Avrupa’da bir çalışmaya katılabilir mi? Hukuk tanımayan kişilerle nasıl bir arada olursun? Sen nasıl bu ülkede hukukçu kılığıyla dolaşacaksın. İşte bunların hadlerini bildirmek için kapı kapı dolaşmaya var mıyız?

“İÇİMİZDEKİ HOLLANDALILARA NE OLUYOR?”

Batılıların cumhurbaşkanlığı sistemine niye karşı olduklarını anladım peki içimizdeki Hollandalılara ne oluyor? Anamuhalefetin başındaki zat ve avaneleri anayasa değişikliğini karalamaya çalışıyorlar. Kötülemek için sağa dönüyorlar gençlere, sola dönüyorlar parlamentoya hakaret ediyorlar. Bir de tutup Suriyeli muhacirleri hedef göstermeye çalışıyorlar. Avrupa’daki ırkçılar kendi ülkelerindeki Türkler ve müslümanlar için ne yapıyorsa bunlar da ülkedeki Suriyelilere uygulamaya çalışıyor. Kılavuzu karga olanın nokta nokta.

“ASLINDA KENDİSİNİ TARİF EDİYOR”

Mecliste elbette temsil olacak ama biz bu kafayla bir CHP’li cumhurbaşkanı göremeyiz. Torunlar görür mü, onu bilemiyorum artık. Anamuhalefetin başındaki zata evet çıkarsa istifa edecek misiniz diye soruyorlar, niye edeyim diyor. Daha önce dedi de istifa etti mi? Tek adam lafı ediyor ya aslında kendisini tarif ediyor.