Cumhurbaşkanı Erdoğan Karargah rahatsız başlıklı manşet habere tepki gösterdi. Erdoğan, Hürriyetin haberi için “Terbiyesizlik” dedi.
Pakistan ziyareti öncesinde düzenlediği basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karargah rahatsız” haberi için “Atılan başlık bir terbiyesizliktir, seviyesizliktir” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan ziyareti öncesinde açıklama yaptı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Genelkurmay Başkanımız ile dün görüşmemiz birinci derecede malum El Bab operasyonunun tamamlanması sürecine yönelik yapılan bazı çalışmalar var. Türkiye, ABD, Rusya arasındaki görüşmeler nerelere geldi? Onların bir değerlendirmesini yapma fırsatı bulduk.
“UZAKTAN SEYRETMEYİZ”
El Bab operasyonu tamamlandı. Ama bu oradaki sürecin bitmesi anlamına gelmiyor. Koalisyon güçleriyle mutabık kalmamız halinde Münbiç ve Rakka adımları var. Bunları da birliktelik içerisinde yürütme önemli bir hedefimiz. Bunları uzaktan seyretme gibi bir durum içerisinde olamayız. Daha önce seyrettik, bedelli oldu. Artık masada ve arazide olacağız dedik.
“KARARGAH RAHATSIZ” MANŞETİ
Diğer konu ismini verdiğiniz bu gazetede ön sayfada atılan başlık içeride atılan başlık çok daha çirkindi. Karargah rahatsız gibi manşetler bizleri de TSK’yı da rahatsız etmiştir. Bizim rahatsız olduğumuz konuda TSK’nın rahatsız olmaması mümkün değildir.
“TERBİYESİZLİK, SEVİYESİZLİK”
Bu işin başı devlettir, hükümettir. TSK devletin bir uzvudur. Atılan başlık bir terbiyesizliktir, seviyesizliktir. Bu işin hukuku neyse o yapılıyor. Bunlar eski alışkanlıklar. Bunlar geride kaldı. Herkes konumunu bilecek. Şimdi kalkıp da 7 soruya 7 cevap derken Silahlı Kuvvetlerimizi zan altında bırakıyorsunuz. İşi daha ileriye götürüp Cumhurbaşkanı nereye giderse Genelkurmay Başkanı oraya gidiyor diyerek ayrıca bir terbiyesizlik yapıyorsunuz. Kusura bakmasınlar bunu affedilir bulmuyorum.
“GENELKURMAY BAŞKANIMIZ AÇIKLAMA YAPACAK”
Bundan daha doğal ne olabilir? Bunlar dünyayı da bilmiyorlar. Dünyanın birçok yerinde devlet başkanları genelkurmay başkanlarıyla ziyarette bulunurlar. Ziyaretlerde birçok konu görüşülüyor. Sorumlu olan kişilerin yanımızda olmasından doğal bir şey olamaz. Genelkurmay Başkanımız da bu konuda internet sitesinden detaylı bir açıklama yapacak.
EL BAB OPERASYONU
Bu süreci ÖSO ile birlikte yürütüyoruz. Biz ÖSO’ya gerekli desteği verdik. Benim hep kullandığım ifade; ‘burada 3 başlık uygulamada olmalı’. Eğit-donat, güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge. Bunu ABD’li dostlarımızla anlaşamadık. Eğit-donat’a olumlu bakarken uçuşa yasak bölge ve terörden arındırılmış bölge konusuna olumlu bakmadılar.
“PYD VE YPG İLE BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYİZ”
Gaziantep’te 56 vatandaşımız şehit edilince ‘Artık durmak yok, gereği neyse yapacağız’ dedik. ABD ÖSO’ya başta olumlu yaklaşmasına rağmen Suriye Demokratik Güçleri diye bir yapı ortaya çıkardı. Biz buna karşı çıktık. Çünkü PYD ve YPG ile mutabık olmamız mümkün değil. Bunlarla birlikte bir mücadele içerisine girmeyiz.
“BİZE TEHDİT OLACAK BİR YAPI İSTEMİYORUZ”
Mücadelemizi de ÖSO ile kararlılıkla yürüttük. ÖSO’nun da çok şehitleri oldu, bizim de şehitlerimiz oldu. Ama DEAŞ’a ciddi bir bedel ödettik. 3 binin üzerinde kayıp verdirildi. Bu kararlılığımız aynen devam ediyor. Şimdiki safha Münbiç’tir. Burası Araplarındır. PYD ve YPG’nin değil. Bunlar Fırat’ın doğusuna geçmelidir. Hala geçmiş değiller. Bunun tamamen boşalması lazım. Bizim buradaki mücadelemiz DEAŞ’ladır. Bu mücadelede samimilerse sizinle birlikte hareket ederiz diyoruz. Rakka’yı da temizleyip gerçek sahiplerine teslim edelim. Bizim Türkiye olarak burada kalma gibi bir niyetimiz yok. Biz bize tehdit oluşturacak yapı istemiyoruz.
TSK’DA BAŞÖRTÜ
Bu konuda arkadaşlarımız değerlendirmelerini yaptıktan sonra adım atıldı. Şu anda başladı. Bu noktadaki mevzuata göre hanım kardeşimiz inanç hürriyetinden her yerde istifade edebilmesidir. TSK’da da emniyette de yargıda da bu ön açılmış vaziyette. Bundan sonraki süreçte mazlum hanım kardeşimiz tüm kurumlarda yer alabilecektir. Dünyanın her yerinde inancının gereğini yapabiliyorlar. Oralarda bu oluyor da halkının yüzde 99’u Müslüman olan ülkede bu neden olmasın.”
ERDOĞAN’IN ZİYARETİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALARI İSE ŞÖYLE
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) muazzam potansiyelini harekete geçirme noktasında halen bazı sorunlarla karşılaştığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Teşkilat bölgesinin dünya nüfusu içindeki payı yüzde 6 olmasına rağmen, dünya ticaretindeki payı sadece yüzde 2’dir.” dedi.
İslamabad’da düzenlenecek 13. EİT Zirvesi’ne katılacak liderlerle ikili görüşmelerin yapılacağını aktaran Erdoğan, Türkiye’nin EİT’nin kurucularından biri olduğunu anlattı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatın iş birliği ve kalkınma çabalarını artırmak amacıyla Pakistan ve İran ile beraber 1985’te tesis edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
EİT 10 KARDEŞ ÜLKEYİ KAPSIYOR
“Diğer dost ve kardeş ülkelerin iştirakiyle geliştirilmiş ve genişletilmiştir. Bugün örgüt 8 milyon kilometrekarelik bir alanda toplam 400 milyon nüfusa hitap etmektedir. 10 kardeş ülkeyi de kapsamaktadır. Bu açıdan da çok ciddi bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor. İslamabad Zirvesi, kritik gelişmelerin yaşandığı, tarihi nitelikte olayların meydana geldiği bir dönemde icra ediliyor. Avrasya’nın dünya siyasi ve ticari, ekonomik sahnesinde ağırlığının artmaya başladığı bir süreçten geçiyoruz. İslamabad Zirvesi’nin ana temasını bölgesel refah için ulaşım, iletişim ve ticaret hatlarının birbirine bağlanması oluşturuyor. Temada da ifade edildiği gibi bölgesel ve refahla, ulaştırma, enerji, iletişim ve ticaret hatlarının birbirine bağlanması arasında yakın bir ilişki vardır. Bu yöndeki çabalarımızın koordinasyonu ve sonuç odaklı eylemlere dönüştürülmesi noktasında teşkilat çok kıymetli bir platform oluşturuyor. Türkiye son dönemde hayata geçirdiği büyük projelerle teşkilatın kuvvetlenmesine ciddi katkılar sağlamıştır. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, hızlı tren hatları gibi projeler sadece ülkemizin değil aynı zamanda teşkilat üyesi ülkelerin de kapasitesini güçlendirmiştir. 3. Havalimanı gibi şu an inşası devam eden projelerimizin bu sürece ivme kazandıracağını inanıyorum.”
Bakü-Tiflis-Kars gibi tren hatlarının da bu noktada ciddi katkısı olacağına dikkati çeken Erdoğan, “EİT’nin muazzam potansiyelini harekete geçirme noktasında halen bazı sorunlarla karşılaştığını kabul etmemiz gerekiyor. Teşkilat bölgesinin dünya nüfusu içindeki payı yüzde 6 olmasına rağmen, dünya ticaretindeki payı sadece yüzde 2’dir.” diye konuştu.
Teşkilatın ticaret hacminin, üye ülkelerin toplam dış ticaret rakamları içinde küçük bir yer aldığını anlatan Erdoğan, bu tabloyu değiştirmek için tüm ülkelerin sorumluluk taşıdığını kaydetti.
İSLAMABAD ZİRVESİ SIRASINDAKİ TEMASLAR
Bu açıdan İslamabad Zirvesi’nin tarihi bir fırsat olduğuna inandığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Üye ülkeler arasındaki ticari engelleri bertaraf etmemiz gerekiyor. Bu sebeple ticaretin serbestleştirilmesi yönünde önemli bir araç olan Ticaret Anlaşması’nı bir an önce hayata geçirmek istiyoruz. Bu anlaşmanın en geniş katılımla uygulamaya konulmasına özel önem veriyoruz. İslamabad Zirvesi sırasında kabul edeceğimiz 2025 Vizyon Belgesi’ni de bu hedeflere ulaşmak için bir yol haritası olarak görüyoruz. Biz bugüne kadar olduğu gibi teşkilatın etkinliğinin artırılması ve zirve kararlarının hayata geçirilmesi noktasında üzerimize düşeni yapacağız. EİT’nin bölgesel bir iş birliği platformu olarak daha da güçleneceğine, cazibesini daha da artıracağına inanıyorum. Bu açıdan ziyaretimizin hayırlara vesile olması Allah’tan temenni ediyorum. Katılacak olan bütün ülkelerin de ciddi bir hazırlık içerisinde olduğunu biliyorum.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) muazzam potansiyelini harekete geçirme noktasında halen bazı sorunlarla karşılaştığının kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Teşkilat bölgesinin dünya nüfusu içindeki payı yüzde 6 olmasına rağmen, dünya ticaretindeki payı sadece yüzde 2’dir.” dedi.
Erdoğan, resmi temaslarda bulunacağı Pakistan’ın İslamabad’a hareketi öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
İslamabad’da düzenlenecek 13. EİT Zirvesi’ne katılacak liderlerle ikili görüşmelerin yapılacağını aktaran Erdoğan, Türkiye’nin EİT’nin kurucularından biri olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, teşkilatın iş birliği ve kalkınma çabalarını artırmak amacıyla Pakistan ve İran ile beraber 1985’te tesis edildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:
“Diğer dost ve kardeş ülkelerin iştirakiyle geliştirilmiş ve genişletilmiştir. Bugün örgüt 8 milyon kilometrekarelik bir alanda toplam 400 milyon nüfusa hitap etmektedir. 10 kardeş ülkeyi de kapsamaktadır. Bu açıdan da çok ciddi bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor. İslamabad Zirvesi, kritik gelişmelerin yaşandığı, tarihi nitelikte olayların meydana geldiği bir dönemde icra ediliyor. Avrasya’nın dünya siyasi ve ticari, ekonomik sahnesinde ağırlığının artmaya başladığı bir süreçten geçiyoruz. İslamabad Zirvesi’nin ana temasını bölgesel refah için ulaşım, iletişim ve ticaret hatlarının birbirine bağlanması oluşturuyor. Temada da ifade edildiği gibi bölgesel ve refahla, ulaştırma, enerji, iletişim ve ticaret hatlarının birbirine bağlanması arasında yakın bir ilişki vardır. Bu yöndeki çabalarımızın koordinasyonu ve sonuç odaklı eylemlere dönüştürülmesi noktasında teşkilat çok kıymetli bir platform oluşturuyor. Türkiye son dönemde hayata geçirdiği büyük projelerle teşkilatın kuvvetlenmesine ciddi katkılar sağlamıştır. Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, hızlı tren hatları gibi projeler sadece ülkemizin değil aynı zamanda teşkilat üyesi ülkelerin de kapasitesini güçlendirmiştir. 3. Havalimanı gibi şu an inşası devam eden projelerimizin bu sürece ivme kazandıracağını inanıyorum.”
Bakü-Tiflis-Kars gibi tren hatlarının da bu noktada ciddi katkısı olacağına dikkati çeken Erdoğan, “EİT’nin muazzam potansiyelini harekete geçirme noktasında halen bazı sorunlarla karşılaştığını kabul etmemiz gerekiyor. Teşkilat bölgesinin dünya nüfusu içindeki payı yüzde 6 olmasına rağmen, dünya ticaretindeki payı sadece yüzde 2’dir.” diye konuştu.
Teşkilatın ticaret hacminin, üye ülkelerin toplam dış ticaret rakamları içinde küçük bir yer aldığını anlatan Erdoğan, bu tabloyu değiştirmek için tüm ülkelerin sorumluluk taşıdığını kaydetti.
ZİRVE TARİHİ BİR FIRSAT
Bu açıdan İslamabad Zirvesi’nin tarihi bir fırsat olduğuna inandığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Üye ülkeler arasındaki ticari engelleri bertaraf etmemiz gerekiyor. Bu sebeple ticaretin serbestleştirilmesi yönünde önemli bir araç olan Ticaret Anlaşması’nı bir an önce hayata geçirmek istiyoruz. Bu anlaşmanın en geniş katılımla uygulamaya konulmasına özel önem veriyoruz. İslamabad Zirvesi sırasında kabul edeceğimiz 2025 Vizyon Belgesi’ni de bu hedeflere ulaşmak için bir yol haritası olarak görüyoruz. Biz bugüne kadar olduğu gibi teşkilatın etkinliğinin artırılması ve zirve kararlarının hayata geçirilmesi noktasında üzerimize düşeni yapacağız. EİT’nin bölgesel bir iş birliği platformu olarak daha da güçleneceğine, cazibesini daha da artıracağına inanıyorum. Bu açıdan ziyaretimizin hayırlara vesile olması Allah’tan temenni ediyorum. Katılacak olan bütün ülkelerin de ciddi bir hazırlık içerisinde olduğunu biliyorum.”
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.