EMLAK PAZARI BÜYÜYOR, NİTELİKLİ ELEMAN YERİNDE SAYIYOR

 Türkiye’de gayrimenkul sektörü lokomotif sektörlerin başında gelmeye devam ederken bu durum gayrimenkul pazarlama sektörünü özellikle son 10 yılda hızla büyüyen sektörlerden biri haline getirdi. Türkiye’de 2000 yılında emlakçı üzerinden yapılan işlemlerin payı yüzde 20 iken, artık bu oran yüzde 52’lere kadar ulaştı. Nitelikli konutların artması bu inşaat alanlarını pazarlayabilecek nitelikli işgücüne ihtiyacı her geçen gün arttırmakta. Öte yandan sektörün markalaşmış firmaları, bugün Türkiye’de emlakçı olmanın çok kolay olduğunu ve bunun profesyonelleşmenin önünde büyük bir engel oluşturduğunu vurguluyor. Gayrimenkul pazarlama sektöründe marka haline gelmiş firmaların CEO’larıyla bu konuya ışık tuttuk.

Avrupa’da emlakçı olmanın yolu lisans sınavından geçiyor

1973 yılında kurulan RE MAX Gayrimenkul Danışmanlığı, bugün 78 ülkede yaklaşık 6 bin 700 ofis ve 94 bin çalışanıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Türkiye’deki faaliyetlerine 1997’de başlayan RE MAX Türkiye Genel Müdürü Murat Goldştayn, “Türkiye’de bu sektörde eğitim uzun yıllar boyunca ihmal edilmiş bir konu. 15 yıl önce RE/MAX’i Türkiye’ye getirdiğimizde bu önemli eksikliği açıkça görmüştük” diyor. Ülkede gayrimenkul danışmanlığının yasal yapısının henüz oluşturulamamasının sektörün gelişimi için büyük bir engel olduğunu söyleyen Murat Goldştayn, “Oysa gayrimenkul sahibi olmak, toplumun çok büyük bir kesimi için hayatımızın en önemli yatırımı. Bu yatırımı gerçekleştirirken, insanlarımızın çağdaş bir hizmet almaları, uzman olmadıkları konularda nitelikli bilgi yardımı alabilmeleri en doğal hakları. Kuzey Amerika’da ve Avrupa ülkelerinin pek çoğunda gayrimenkul işlemlerine aracılık etmek için zorlu bir eğitim sürecinden geçmek ve lisans sınavlarından geçer not almak gerekiyor” diyerek bu ülkelerin sektördeki farklarını ortaya koyuyor. RE/MAX’e giren bir gayrimenkul danışmanının öncelikle beş günlük zorunlu bir sınıf içi eğitimine tabi tutulduğunu anlatan Goldştayn, “Daha sonra ise bağlı bulundukları RE/MAX ofisinde kendi Broker’larınca oluşturulan oryantasyon programını tamamlayarak işlem gerçekleştirmeye başlarlar. Bu aşamadan sonra, kendi gelişim planları çerçevesinde zamana yayarak RE/MAX içindeki ileri eğitimlerden yararlanırlar” diyerek kendi eğitim programlarını özetliyor.

Sektör deneyimi olmayanlar da işin içinde

Ülkemizde gayrimenkul sektörünün en önemli özelliğinin, yatırım maliyetlerinin gelir potansiyeline göre oldukça düşük olmasını gösteren Realty Plus Türkiye CEO’su Hüseyin Altaş ise, bu özelliğin sektörün cazibesini arttırdığını söylüyor. Hüseyin Altaş, “Bu nedenle gün geçtikçe girişimci ve hizmet veren firma sayısı artıyor. Bu firmalar genelde profillerinde daha önce sektör deneyimi olmamış girişimcileri de sistemlerine kabul ediyor. Bunu yaparken de eğitim destekleri ile açığı kapamaya çalışıyorlar. Bu eğitimlerin yeterlilik durumuna göre gayrimenkul sektöründe sorunlar artmakta veya azalmaktadır. Bu konunun önemi büyüktür. Firmaların yetersizlik durumlarında sektörde sadece eğitim vermeye çalışan kişi ve kurumlar bu açığı kapamaya çalışıyorlar” diyor. Çıkması beklenen emlakçılık yasası ile bazı konuların sisteme bağlanacağını ve bunun sonucunda ise verilen hizmet kalitesinin artacağını belirten Altaş, “Fiziki koşulları daha uygun emlak ofisleri, devamında daha bilinçli emlak danışmanları olabilecektir” diyerek yasanın önemine vurgu yapıyor.

“Emlakçılık mantığa aykırı işliyor”

Türkiye’de işin eğitimine önem verilmediğini anlatan Coldwell Banker Türkiye Genel Müdürü Gökhan Işık da, ülkede emlakçılığın mantığa aykırı bir şekilde işlediğini söylüyor. Gökhan Işık, “Şu anda karar verseniz, birkaç saat sonra herhangi bir yerde emlakçı olabilirsiniz. Herkes bu işi yapamaz. Kaldı ki insanların hayatlarında her zaman yapmadığı bir yatırım herkese teslim edilemez” diyerek eğitimin önemini vurguluyor. Yaptıklarının insanların ihtiyaç duydukları kiralık ya da satılık mülkler arasından onlar için en uygun olanını bulmak olduğunu anlatan Gökhan Işık, “Bu iş için de eğitim şart. Bizim sürekli olarak yenilenen eğitim modellerimiz var. Tabi ki bu işe başlarken alınması gereken temel eğitimler var. Bunlara ek olarak gayrimenkul mevzuatı, satış, reklam gibi birçok farklı konuda eğitim verdiğimiz gibi danışmanlarımızın kişisel gelişimlerine yönelik eğitim de veriyoruz. Bu eğitimler de sürekli olarak devam ediyor. Danışmanlarımızın bölgelerine ve konularına hakim olmasına çok önem veriyoruz” diyerek kendi eğitim sistemlerini anlatıyor.

Emlak müşavirliği yasası 12 ay eğitimi getiriyor

Emlak danışmanlığı serüveni 1973’lere dayanan ve Türkiye’deki faaliyetlerine 2005 yılında start veren Realty World’un Türkiye Genel Koordinatörü Mustafa Baygan da geçmişe göre sektörde yetersiz de olsa bir iyileşmenin olduğunu vurguluyor, “Eskiye göre sektör çok daha nitelikli ofise ve gayrimenkul danışmanına sahip. Bu niteliğin artmasının temel nedenlerinden bir tanesi de uluslararası veya ulusal markalı gayrimenkul firmaları. Realty World Türkiye olarak müşterilerini doğru bilgilendirecek, bölgesine hakim ve en önemlisi müşterilerine yatırım danışmanlığı yapabilecek ofisler ve gayrimenkul danışmanları yaratmayı amaçlıyoruz. Bu doğrultuda Realty World’un Realty World Türkiye Akademi olarak eğitim ile ilgilenen bir departmanı bulunuyor” diyor. Yeni yasayla sektörün daha düzenli ve nitelikli bir hale geleceğine de değinen Mustafa Baygan, “Geçmişte görülen bu işin ek bir iş olarak yapılmaya çalışılması, alıcı-satıcıların yanlış bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi gibi sıkıntıların önüne geçilmeye çalışılacaktır” diyor ve yasanın getirilerini şöyle anlatıyor, “Bu yasa ile birlikte gayrimenkul pazarlama sektörüne girecek kişilerde bazı kriterlerin olma şartı aranacak, belli bir eğitimden geçmesi istenecektir. Bu eğitimin teorik ve pratik olmak üzere 12 ay olması planlanmaktadır ki bu süre nitelikli iş gücü kazanmaya yönelik olumlu bir değişimdir. Ayrıca sektörün bir kısmının da kayıt dışı çalıştığını düşünecek olursak vergisel olarak ekonomimize birçok katkı sağlayacak bu yasa”.

“Gayrimenkul danışmanınızı sorgulayın”

Gayrimenkul alacak veya satacakların gayrimenkul danışmanının ne gibi pazarlama faaliyetleri yapacağını ve bağlı bulunduğu kurumun hem pazarlama, hem de müşteri memnuniyeti etkinliğini sorgulamalarını söyleyen RE MAX Müdürü Murat Goldştayn, “Daha sonra iyi bir ihtiyaç analizi yapmalarını tavsiye ediyoruz. Satın alacakları gayrimenkulü yatırım amacıyla mı yoksa kendi kullanımları için mi satın alıyorlar? Yatırım özelliği olan gayrimenkullerde ileriye dönük değer artış beklentisi ağır basarken, gayrimenkulün yaşam alanı olarak kullanılması durumunda, işyerine ulaşım, oturulan muhitin uygunluğu, tüm aile bireyleri için ulaşım, oyun alanı, komşuluk ilişkileri vb etkenler önemli olabilmektedir. Gayrimenkulün satış fiyatının saptanması aşamasında, kalpten geçenin değil, pazar koşullarının dikkate alınması, alım-satım süresini olumlu yönde etkileyecektir. Ülkemizde sık yaşandığını duyduğumuz tapu vb konularda yasal sorunların olmaması için, henüz alım-satım anlaşması yapılmadan tapu ve ilgili olabilecek diğer resmi daireler nezdinde gayrimenkulün sorgulaması yapılmalıdır. Sonradan alıcı, satıcı ve aracı kuruluş arasında sorun yaşanmaması için anlaşmalar mümkün olduğunca yazılı hale getirilmeli, hangi tarafın ne kadar kazanım elde edileceği önceden belirlenmelidir” diyerek izlenmesi gereken yolları sıralıyor.

Nedir bu yasa?

Ülkemizde Emlak Müşavirliği Yasa Tasarısı adıyla bilinen girişim, sektördeki eğitim açığını kapatmaya yönelik. Yasayla birlikte gayrimenkul işlemlerine aracılık etmek isteyen veya danışmanlık hizmeti vermek isteyenler bir eğitim sürecinden geçmek ve yapılacak olan lisans sınavını kazanmak zorunda kalacaklar. Ayrıca yasa, bu işlemleri yapacak kişilerin belirli bir eğitim düzeyinde olmasını da öngörüyor. Uzmanlar, yasanın etkisiyle sektörün çalışma ciddiyeti kazanacağını ve sektör çalışanlarının kalitesinin yükseleceğini söylüyor.

Konut satışları daha da artacak

Türkiye’de konut satışlarının artan bir seyirde olduğunu ve bunun nitelikli gayrimenkul danışmanlarına ihtiyacı artıracağını belirten Realty World Türkiye Genel Koordinatörü Mustafa Baygan, “Ülkemizde geçmiş senelere göre konut arzı çok daha fazla, dolayısıyla inşaat firmaları müşterilerine cazip ödeme kolaylıkları sunabilmekte. Kentsel dönüşümlerin artması, 2B yasasının meclisten geçmesi, yeni yaşam bölgelerinin oluşmaya başlamasıyla sektörün çok daha hareketleneceğini, buna paralel kredi faiz oranlarında bir düşüşün yaşanacağını düşünüyoruz” diyerek mütekabiliyet yasasının da sektörün önünü açacağını vurguluyor. Mustafa Baygan, “Bu yasanın çıktığı tarihten itibaren sektörün hızı şu ankinin 3 katına çıkacaktır” diyor. Şebnem ÖZÇELİK

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıDEMİR İNŞAAT 7 BİN 600 TL PEŞİNATLA EV SAHİBİ YAPIYOR
    Sonraki yazıEMLAK’TA KDV ORANI YENİDEN DÜZENLENİYOR
    Yıldıray Gökkaya
    1975 İzmit doğumlu, 1996 İstanbul Üniversitesi mezunu, emlakrotasi.com.tr'nin kurucusu ve yayın yönetmeni. YeniBirlik Gazetesi Ekonomi ve Emlak Editörü.

    YORUM YAZIN

    Lütfen yorumunuzu yazın.
    Buraya adınızı yazın