Doğan Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, Emniyet Müdürlüğü ekipleri, geçtiğimiz Aralık ayında yurt dışından 'transit rejim' kapsamında getirilerek Türkiye'de hiçbir işleme tabi olmadan Suriye'ye göndermeleri gereken sığır etini ülkede bırakarak kaçağa sevk edip, yerine gıda boyası ile sığır eti görünümü verilen maddi değeri çok düşük tavuk kırıntılarını Suriye'ye gönderildiği bilgisine ulaştı.
Bu nedenle 11 ayrı şehirde yapılan eş zamanlı operasyonda 29 şüpheli gözaltına alındı. Tutuklanan 13 şüpheli, 2 ay sonra tahliye edildi. Operasyonda el konulan tavuk kırıntıları ile kıyması bazı antrepolara yediemin olarak teslim edildi, 42 sanık hakkında da 'Kaçakçılık Kanunu'na muhalefet' suçundan 16 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Maddi değeri düşük olan tavuklar Suriye'ye gönderildi
Suç örgütünün 7 olayda toplam 252 bin 825 sığır etini ülkede bırakarak kaçağa sevk edildiği, bu etin yerine 314 bin 480 kilo gıda boyası ile sığır eti görünümü verilen maddi değeri çok düşük olan tavuk kırıntılarla Suriye'ye gönderdiği belirtildi. Bu arada operasyondan sonra el konulan tavuk kırıntısı ve kıyması kaçakçılığın üssü olarak belirlenen ve ruhsatı iptal edilen Çay Mahallesi'ndeki Mega Antrepoları'nda yediemin olarak muhafaza altına alındı. İddiaya göre antre deponun yüksek elektrik faturasının ödenmemesi nedeniyle elektrikleri kesilince sıcakta çürüyen et koktu.
Ağır koku çevreye yayılınca ortaya çıkan durulma ilgili Mersin Gümrük Müdürlüğü, insan ve çevre sağlığı açısından kokmuş etin imhası için mahkemeye başvurdu. Mersin 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi ise 'Tavuk kırıntısı ve kıymasının bozulmuş olması ve insan gıdası veya hayvan yemi olarak değerlendirilememesi, ticari değerinin bulunmaması nedeniyle' imhasına karar verdi.
İmha işlemi durduruldu
Alınan imha kararının ardından yediemin depo sorumluluğunda Gümrük, Sağlık, Sıhhiye, Çevre, Tarım ve Belediye bünyesinden oluşan ve maskeli özel giyimli ekip imha çalışması başlattı. Ancak, 5 saat suren çalışmalar depo içindeki dayanılmaz koku nedeniyle durdu. Özel ekipte yer alan görevliler, kokuya dayanamayınca kendilerini dışarıya attı. Bu yüzden imha işlemi durduruldu.
Depodan yoğun şikayet geldiğini ve çevredeki bir çok ailenin de başka yerlere gitmek zorunda kaldığını söyleyen HDP'li Akdeniz Belediyesi Eş Başkanı Yüksel Mutlu, "Yaptığımız araştırmada deponun elektriği kesilince et bozuluyor, et bozulunca mahalleye ve her tarafa koku yayılıyor. Et bozulunca kurtlanıyor doğal olarak oradan bir kan akıyor sıvı akıyor ve bunun da mahalle arasından geçip denize akan Deliçay Deresi'ne karışıyor. Kokmuş etin kanının denize akmasıyla deniz ürünleri üzerindeki olumsuz etkisini göz ardı edemeyiz. Tehlikenin boyutu gerçekten çok büyük bu nedenle önemli derecede çaba harcıyoruz. Ancak, şunu gördük ki kokmuş etin imhası için taşıma işinin lisanslı katı atık araçlarıyla yapılması ve bölgenin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini öğrendik. Etin imhasının bilimsel verilerle ve kurallarla yapılması gerektiği için araçlarımızı ve personellerimizi çekmek zorunda kaldık" dedi.
Mersin Gümrük Müdürlüğü yetkilileri ise bu konudaki sorumluluğun yediemin konumundaki firmada olduğunu, temin edile araç, gereç ve donanımlı personel ile imha işleminin tamamlanabileceğini söyledi. Depo yetkilileri ise etin yeniden eksi 5 derecede dondurulup, depoya gaz basımından sonra kokunun ortadan kalkmasıyla imhası için taşıma işinin yapılacağını ileri sürdü.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.