CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, halk oylaması sürecinde parti bayrağının kullanılmamasına ilişkin “CHP bayrağı şunun için yok: Mesele Türkiye olayıdır. Mesele Türkiye meselesi olunca, bunun partisi olmaz. Bir ortak payda, vatan, demokrasi, düşünceyi açıklama, hak ve özgürlükler, bağımsız yargı konusunda ortak paydada buluşacağız.” dedi.
Karadeniz Dernekleri Federasyonu Buluşması’nda konuşan Kılıçdaroğlu, halk oylaması sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda 35 kişinin söz alarak sorular sorduğunu anımsatarak konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, getirilmek istenen anayasa değişikliği ile mevcut anayasanın ilk dört maddesinde değişikliğin söz konusu olmadığını söyledi.
Ancak anayasa görüşmeleri yapılırken AK Parti’den Anayasa Komisyonu üyesinin “Bu bir ilk adımdır, ilk dört maddede de değişebilir.” şeklinde konuştuğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, “Kimse unutmasın. Asıl amacın bu adımdan sonra ilk dört madde olduğunu açıkça ifade ettiler. Ben değil, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden Anayasa Mahkemesi Komisyonu üyesi çıktı kürsüde bunu ifade etti. İtirazlar üzerine tekrar kürsüye geldi ve aynı sözleri ifade etti. Bütün arkadaşlarımın, Türkiye’nin bekası, geleceği açısından altını kalın çizgilerle çiziyorum: Eğer duyarlılığımız varsa, ülkemizi, bayrağımız ve birbirimizi seviyorsak, saygı duyuyorsak referanduma giderken oyumuzu kullanırken elimizi vicdanımıza koyup öyle gideceğiz.” diye konuştu.
MESELE VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR
“Mitinglerde ve toplantılarda neden CHP’nin 6 oklu bayrağını taşımadıkları” yönünde soru yöneltildiğine dikkati çeken Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bunun sağı solu yoktur. Orta yolu yoktur. CHP bayrağı şunun için yok. Sorun CHP sorunu değil. Mesele Türkiye olayıdır. Mesele Türkiye meselesi olunca, bunun partisi olmaz. Bir ortak payda, vatan, demokrasi, düşünceyi açıklama, hak ve özgürlükler, bağımsız yargı konusunda ortak paydada buluşacağız. Fikirlerimiz, düşüncelerimiz, partilerimiz farklı olabilir. Ama ortak paydayı oluşturacağız. Bu salonda 6 oklu bayrakların olmamasının temel nedeni budur. Mesele vatandır. Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır. Ortada bir anayasa değişikliği yoktu. Bunu kim dayattı, kim Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin gündemine getirdi. Kimin getirdiğini siz daha iyi biliyorsunuz.”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde bir kişiyi elde ve ikna etmesiyle en geç 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti’nin ele geçirilmesinin mümkün olabileceğini savundu.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Diyeceksiniz ki nasıl? Çok basit. Yetki veriyoruz. Devletin yapısı ve işleyişiyle her türlü kararname çıkarma yetkisi veriyoruz. Bir sabah kalkacak. Birisi ikna etti. A devleti, B devleti, A örgütü, B örgütü de ikna edebilir. Başkanı ikna ettiniz mi, bütün valiler, kaymakamlar, paşalar, askerler, müftüler, müdürler, görevli üst düzey yöneticilerin hepsini tek kararname ile değiştirebilir ve devleti ele geçirebilir. Emniyet Genel Müdürü, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı ve diğer hepsini bir saat içinde değiştirebilir. Bu anayasa değişikliğinin toplum için nasıl bir felaket olduğunu hepimizin bilmesi lazım. O nedenle ortak payda diyoruz. Vatan sevgisi. Ben de vatanımı seviyorum, sizler de vatanınızı seviyorsunuz. Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin içinde vatanını seven vardır. Vatan bir tek kişinin tekelinde değildir. Bu vatan 80 milyonun vatanıdır. Bir kişinin değildir. On nedenle yetkiler bir kişiye verilemez, devredilemez.”
HEPİMİZ VATANSEVERİZ
Vatanın bir kişinin tekelinde olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir model yoktur. Bir kişiye devletin kaderi devredilemez. Bana çıkıp bir Allah’ın kulu böyle bir şey yok diyemez. Neyi dayattıklarının farkında mıyız? Kimin isteğiyle yapıyorlar? Acaba Milli Kurtuluş Savaşı’nda elde edemediklerini bu anayasayla mı elde etmek istiyorlar? Hepimizin durup düşünmesi lazım. En başından beri. Oturup kararımızı verirken düşüneceğiz. ‘Rejim değişikliği yok.’ diyorlar. Bugünkü yönetimde bütün yetkiler bir kişiye veriliyor mu? İran’da, Libya’da, Suriye’de Cumhuriyet var. Tek adam rejimi ülkeye kan ve gözyaşı getirir. Libya’da da tek adam vardı. Suriye, Irak da da vardı. Şimdi kaldı mı? Türkiye’yi kan ve gözyaşının dinmediği tek adam rejimine doğru götürüyorlar. 80 milyon vatandaşımıza sesleniyorum. Türkiye’yi yeni maceraların içine sürüklemeyin. Bu vatan hepimizin. Ayrılık gayrılık yoktur. Hepimiz vatanseveriz. Doğruları bilelim böyle gidelim sandığa. ‘Hayır’ oyunun çıkması, bu ülkenin milletinin demokrasiye sahip çıkması anlamına gelir. Bu millet demokrasiye sahip çıktı demektir.”
Kılıçdaroğlu, 141 yıllık parlamento geleneğinin olduğunu ve bundan neden vazgeçildiğinin bilinmediğini dile getirerek, Osmanlı ile gurur duyduklarını ancak Türkiye Cumhuriyeti ile daha fazla gurur duyduklarını belirtti.
Demokratik parlamenter sistem sayesinde darbenin püskürtüldüğünü, bunu Meclis’te söylediğinde herkesin kendisini alkışladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, “Demokratik parlamenter sistem güçlendirilmelidir. Bu anayasa değişikliğini getirenler beni tek tek kutladılar. Yenikapı ruhuna sahip çıkan tek kişi bu karşınızda gördüğünüz kişidir. 16 Temmuz’da, Yenikapı’da dün ne dediysem bugün de aynı şeyleri söylüyorum. Bu ülkede herkesin görüşü ve siyasi tercihi ne olursa olsun huzur, demokrasi içinde yaşamasını arzu ediyorum. Bu sorumluluk hepimizin. 80 milyon vatandaşın sorumluluğu var. Ben bunu gururla söylüyorum. 12 Eylül döneminde genç bir memur iken gittim ve ‘hayır’ oyu verdim.” değerlendirmesinde bulundu.
HAYIR ÇIKARSA KAOS OLMAZ
“Hayır” oyu verenlerin çocuklarına ileride bunu gururla anlatabilecekleri bir iş yapacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları aktardı:
“‘Hayır çıkarsa, CHP Cumhurbaşkanı’nın istifasını isteyecek ve kaos çıkacak.’ deniliyor. Açık ve net söylüyorum. Mısır’daki sağır sultanda da duysun. Biz niye Cumhurbaşkanı’nın istifasını isteyelim. 2019 yılına kadar zamanı var. Niye istifa etsin ki? Onlar korku yayarak ‘evet’ istiyorlar, biz korku değil, sevgi yaratarak ‘hayır’ diyoruz. Niye kaos çıksın? Sayın Cumhurbaşkanı yerinde, Başbakan görevinde, bakanlar işlerinin başında. Niye ve hangi gerekçelerle kaos çıksın? Haa ‘evet’ çıkarsa ne olur? İşte onu hep beraber düşünmemiz lazım. Kaç kanun çıkacak biliyor musunuz? En 2 bin 20 kanun çıkacak. Sizler çıkan kanun ve kararnameleri bile takip edemeyeceksiniz. Bütün Türkiye sathında sizin sorumluluğunuz olmalı. Bu gerçekleri anlatmalısınız. Türkiye’nin ne kadar büyük ciddi bir risk ve tehlike ile karşı karşıya kaldığını anlatmalısınız. Bildiğimiz başkanlık sistemi en net ABD’de var. Büyükelçileri bile atayamaz. Bütçe onaylanmazsa tek bir kuruş alamaz. Oradaki model eyalet sistemidir. Her eyalet kanun çıkartır. Bizdeki düşünülen modelin bir örneği yoktur. Nasıl bir Türkiye’yi hedefliyorlar az önce size söyledim. Geçmişte Türkiye üzerine oynanan oyunları hep boşa çıkardı. Çünkü, devletin içinde dengeleri vardı. Devletin duyarlı noktaları, yanlışların üzerine gider ve düzeltirdi. Şimdi tamamı çöküyor. Bir kişiye teslim edilen devletin garantisi yoktur.”
Kılıçdaroğlu, “hayır” oyu verenlerin, terör örgütleriyle aynı yerde buluştukları yönündeki eleştirilerin haksız olduğunu, “hayır” dedikleri için terörün safında yer almadıklarını anlatarak, şu görüşleri paylaştı:
“Bizim vatan, ülke, insan sevgimiz var. Şavşat’tan Ardahan’a giderken terör saldırısına uğrayan hangi lider var? Onlar mı saldırıya uğradı? Bu ülkenin çıkarları için mücadele ediyorum. Beraber mücadele edeceğiz. Bizi farklı bir tartışmanın içine çekmek istiyorlar. Anayasa değişikliği değil, başka şeyler tartışılsın istiyorlar. Biz her yerde, her ortamda teröre karşı çıktık. Biz Kuvayi Milliyeciyiz. Ülkemizi seviyoruz. Hiçbir ayrım yapmıyoruz. Bu kadar açık, bu kadar net. Özel bir tartışma alanı yaratıp anayasa değişikliğini gölgelemek istiyorlar. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. Bir ‘evet kampanyası’ başlattıklarını biliyoruz. Valisi, kaymakamı, askeri, polisi ile bir kampanya başlattılar. Bizim milletimiz, milletin kampanyasıdır. Bu milletin sağduyusuna inanıyoruz. Valisi, kaymakamı, ‘Sizin köyde şu kadar evet çıkmazsa hizmet gelmez.’ telefonu ediyorlar. Bunu çok çok iyi biliyoruz.”
600 MİLLETVEKİLİ ÇOK
Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği ile getirilen 600 milletvekilinin sayı olarak çok olduğunu, 550’yi bile çok bulduklarını, 450 milletvekilini uygun gördüklerini anlattı. Kemal Kılıçdaroğlu, 600 milletvekilinin bir süre sonra çok görülerek, aldıkları maaşın bile verilmemesi gerektiğinin savunulacağını ardından da seçime, parlamentoya gerek kalmadan her şeyin başkana havale edileceğini aktardı.
CHP’nin darbe anayasasına savunmakla suçlamasına karşı çıkan Kılıçdaroğlu, hiçbir zaman 12 Eylül darbe anayasasını desteklemediklerini, savunmadıklarını hatırlatarak, şunları dile getirdi:
“Tam tersine daha demokratik bir sistemi savunduk. Anayasalar neden önemlidir? Çünkü, Anayasalar birer toplumsal uzlaşma belgeleridir. Anayasa sadece benim anayasam değildir. Benim gibi düşünmeyenlerin de anayasasıdır. Anayasa 80 milyonun ortak kitabıdır. İlk kez bir anayasa değişikliği ile toplum ikiye bölünüyor. Anayasa uzlaşma belgesi olmaktan çıkmış oluyor. Toplumun yarısı ‘Bu anayasa benim değil.’ diyecek. Bu asla doğru değildir. Yanlış zaten orada var. ‘Hayır’ oyu çıkarsa parlamenter sistem devam edecek. Dünyanın en gelişmiş 20 ülkesine bakın. ABD dışında diğerlerinde parlamenter sistem var. Dünyanın en yoksul ülkelerinde ise başkanlık sistemi var. Ülke tek bir kişiye mi, yoksa 80 milyona mi teslim edilsin? Amasya Tamimi, milleti öne çıkarmış, sarayı arkaya itmiştir. Biz şimdi hakimiyeti bir kişiye veriyoruz. Beşer şaşar… Yetkiyi bir kişiye vermememiz lazım. Meydanlarda ‘idam, idam’ diyorlar. O zaman 19. madde olarak onu da getirseydiniz. Elinizde tutan mı vardı? Milleti kandırmak için. Millete yalan söylemek doğru değildir. Siyaset her ortamda, halka doğruları söylemektir. Siyasetin aktörleri, halka başka şeyi söyleyip başka iş yaparsa bu doğru olmaz. Halkımızın bütün bunları bilmesi lazım. Anayasa değişikliği yapılırken, siyasi aktörler bir araya gelip konuşamıyorlarsa sorun vardır. ‘Halka doğruyu söylemiyorlar.’ demektir.”
Cumhurbaşkanı yurt dışına gittiğinde, seçilmemiş bir kişinin onun yerine vekalet etmesinin yanlış olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğiyle 18 yaşındaki kişilere seçilme hakkı getirilmesini sakıncalı bulduklarını anlattı.
“18 yaşında milletvekili olur mu?” diye soran Kılıçdaroğlu, “’18 yaşında benim çocuğum milletvekili olacak.’ diyen ve buna inanan var mı? Bakın burada yok. Buna güvenmiyor musunuz? Bu değişiklik Ankara’daki beylerin çocukları için getirildi. Onların çocukları, ömür boyu askerlikten muaf tutulacak. 2 sene sonra emekli olacaklar. Bundan daha iyi ballı börek olur mu? Kendi çocukları için getiriyorlar. Sizin çocuklarınız, bizim çocuklarımız asker gidecek, Ankara’daki beylerin çocukları ise milletvekili olacak, askere gitmeyecek, sonra emekli hakkı kazanacak. Ayrıca ayda 15-20 lira emekli aylığı alacak. İnanç, ahlak, vicdan denen bir şey var. Bunlardan hiçbirisi yok. 18 yaşın hikayesi budur. Anlatın her yerde.”
YÜZDE 1 ALAN DA MECLİS’E GELSİN
“Hayır” demenin ülke için çok büyük hayırlar getireceğine inandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bizim görüşümüz demokratik parlamenter sistemin güçlendirilmesidir. Yüzde 1 oy alan partinin genel başkanının Meclis’e gelmesidir. Siyasi ahlak kanununun çıkartılmasıdır. Bakın siyasi ahlak kanunu çıkarmıyorlar. Seçim kanununun değişmesidir. Siyasetin finansmanı ile ilgili kanunun değişmesidir. Demokratik parlamenter sistemin güçlenmesi için biz kanun teklifi de verdik. İşin özeti. ‘Hayır’ demenin ülke için büyük hayırlar getireceğine inanıyorum. O nedenle hayırların çoğaltılmasına inanıyorum. Evet demenin vebali büyüktür. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum: çocuklarınız, bayrağınız ve ülkenin bekası açısından hep beraber düşünmek zorundayız.”
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.