CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Türkiye’nin, güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge konusunu iki kez düşünmek zorunda olduğunu belirterek “Eğer bunda diretirse Suriye’nin bir bölümünde Fırat’ın doğusundaki alan ABD tarafından güvenli bölge, uçuşa yasak bölge ilan edilecek. Asla oraya dönük herhangi bir operasyona izin verilmeyecek. O bölge otonom, belki federal alana kavuşturulacak.” dedi.
Yılmaz, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, iç ve dış politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı’nın Türk halkını anayasa değişikliğiyle sıradan, basit kalabalığa dönüştürmek istediğini, demokrasinin altının oyulduğunu, demokrasiye darbe vurulduğunu, hukukun rafa kaldırıldığını savunan Yılmaz, bütün siyasi mücadelelerinde ayakta tutmak istedikleri tek değer olan demokrasinin, ellerinden kayıp gitmesinin toplumu kökünden sarsacağını söyledi.
Referandumda “evet” oyu vereceklere seslenen Yılmaz, dünyanın kendilerini izlediğini, Türkiye’de 14 yıldır demokrasinin imkanlarını kullanıp iktidara gelen bir anlayışın işine geldiğinde demokrasiyi bir kenara bırakıp otokrasiyi kurma girişiminde bulunduğunu herkesin bildiğini öne sürdü.
Türkiye’nin bu savaş politikalarıyla mülteci çöplüğüne dönüştürülmesini, Iraklı ve Suriyelinin Türkiye’de çeşitli örgütler kurmasını ve ülkenin istikrarını kökünden sarsmasını istemediklerini vurgulayan Yılmaz, “Bu, Türkiye’yi yalnızlaştıracak bir girişimdir. Türkiye uygar dünyadan uzaklaşıyor. Evet diyenlere sesleniyorum: Sizin dediğiniz çıkarsa ekonomik kriz başlayacak, dışarıdaki kredi notumuz düşecek, dolar artacak, turist gelmeyecek, güvenlik sarsılacak. Demokrasiyi korumaz zorundayız, bunun bedeli neyse ödemeye razıyız. Yeter ki siz demokrasiden yana olun.” dedi.
Yılmaz, referandum sürecinde özellikle Doğu’da vali, kaymakam ve muhtarların seçmenin tercihi üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu iddia etti.
“Rumlar suç üstü yakalandı”
Kıbrıs’ta Enosis kararının ortadan kaldırılmadığını, uygulayıcısının değiştirildiğini ifade eden Yılmaz, şöyle konuştu:
“Rum tarafı ikiyüzlü, kaypak, hiçbir zaman siyasi eşitliğe inanmamış, uluslararası toplumu hep kandırmış, ona kanmak isteyenler de olmuş. Enosis kararı bir şeyi ortaya koydu: Rumlar, açık açık suç üstü yakalandı, zihinlerinde olan Yunanistan ile birleşme fikrini afişe ettiler. Beklerdik ki KKTC Cumhurbaşkanı, bu alınan talihsiz karar üzerine biraz sabretsin, pazarlık marjını yükseltsin ve Rum tarafının üzerinde uluslararası baskının oluşmasını sağlayabilsin. Gördük de o da bir gerekçe arıyor. ‘Bunu bir şekilde halledelim de bu çözüm olsun’ arayışında. Bu çözüm arayışı, bundan önceki çözüm arayışlarına benzemiyor. Bu çözüm arayışında Türkiye’yi siyasi olarak adadan uzaklaştırma hedefi var ve asker olarak da orada cılız bırakma söz konusu. Bu niyette olanların değirmenine su taşımak marifet değil.
Bu müzakerelerde bir son maalesef belirtilmiyor. KKTC zamana yayılıyor ve eritildikçe eritiliyor. Artık bir son olmalı. Türkiye, KKTC haklı davasında bu kadar işi alttan almamalı. PKK bile Membiç’ten çıkmak istemezken Türk ordusunu adadan uzaklaştırmak asla kabul edilemez, edilmemeli. Önümüzdeki yüzyıl, doğu Akdeniz’deki stratejik hedefler açısından kritiktir. Türkiye’nin nefes borusudur. Türkiye, hem siyasi hem askeri olarak daha fazla varlık göstermelidir. Bırakın askeri azaltmayı, daha fazla varlık göstermelidir. Bugün ABD, Suriye ve Irak’ta yeni üsler kurarken, askeri yığınak yaparken, Rusya bu bölgeye yığınak yaparken Türkiye’nin çekilmesi asla kabul edilemez. Bunu düşünmek bile ürkütücü. ”
“Suriye’de bölünmeyi başlatacak”
Yılmaz, Türkiye’nin, güvenlikli bölge ve uçuşa yasak bölge konusunda diretmesi halinde ABD tarafından, aynı güvenlikli bölge ve uçuşa yasak bölgenin PKK’nın kontrol ettiği alan içinde de gündeme getirilebileceğini belirtti.
Türkiye’nin güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge konusunu iki kez düşünmek zorunda olduğunu aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
“Eğer bunda diretirse Suriye’nin bir bölümünde Fırat’ın doğusundaki alan ABD tarafından güvenli bölge, uçuşa yasak bölge ilan edilecek. Asla oraya dönük herhangi bir operasyona izin verilmeyecek. O bölge otonom, belki federal alana kavuşturulacak. Örnek Irak’tan verebilirim. AKP yönetimi, Suriye’de ne istediğini bilmiyor, neyin peşinde olduğunu bilmiyor, akıntıya kürek çekiyor. Fırat Kalkanı alanını zaten güvenceye almış durumdasınız. İdlib için istediğiniz güvenli bölge ise başkaları tarafından PKK için de kullanılabilir. Bunun sadece İdlib ile kalacağından emin misiniz? Bu ayrıca Suriye’de bölünmeyi de başlatacak.”
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.