İstanbul'un bir sanayi merkezi olarak kurgulandığını ve bu yaklaşımın büyük zarar doğurduğunu belirten Topbaş, "İstanbul aşırı göç aldı. Bu durum da plansız gelişme, su havzaları, ormanlık alanlar gibi bölgelerin yerleşime açılması sonucunu doğurdu. İstanbul'un denizi, havası kirlendi. Eski mevzuata göre İstanbul 2. derece deprem bölgesi görünüyordu. Dolayısıyla yapıların büyük çoğunluğu bu kıstaslara göre yapıldı" diye konuştu.
"Bir afet olsa…"
İstanbul'un mikro bölgeleme rapor ve haritalarını hazırlarken binaların zemine uygun bir şekilde inşa edilmediğini, bu nedenle de kent genelinde yapı stokunun depreme dayanıklı olmadığını kaydeden Topbaş, "İstanbul'da bulunan toplam 1 milyon 600 bin binanın en az yüzde 70'inin imara aykırı olduğunu tespit ettik. Bu korkunç bir rakam. Bu rakam, Allah saklasın, bir afette oluşturacağı zararla kentin, hatta ülkenin geleceğini ne hale getirir, düşünmesi bile insanın kanını donduruyor" dedi. "Vatandaşı dönüşüme teşvik ediyoruz" İstanbul için kapsamlı bir kentsel dönüşüm planı hazırladıklarını ve kentsel dönüşümü belli başlıklar altında ele aldıklarını belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, "Biz bu projeleri hayata geçirirken vatandaşlarımızın dönüşümün içinde yer alması için çalışıyoruz. Yasal zorlamalarla insanları baskı altına almak yerine geliştirdiğimiz araçlarla onları kentsel dönüşüme katılmaya teşvik ediyoruz. İmar transferi, imar artışına dayalı kentsel dönüşüm modeli, yerinde dönüşüm, donatılarıyla bir bütün oluşturan modern yaşam alanlarında sağlıklı konutları uygun maliyetlerle temin etmemizin nedeni bu. Bunda da başarılı oluyoruz." diye konuştu.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.
