Asıl şimdi başlıyor!

Yüzölçümünün yaklaşık yüzde 92’si deprem kuşağında bulunan Türkiye’de, 18 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 67’si ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ı ise 20 yaşın üzerindeki güvensiz konutlardan oluşuyor. Bu tabloya bir çözüm olarak 2012 yılında başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarında yenilenmesi hedeflenen 6,5 milyon binaya karşın, 4 senede kentsel dönüşüm sürecine girebilmiş bina sayısı sadece 120 bin.

Kentsel Dönüşüm Yasası’nın yenilenen yönetmeliği ile kentsel dönüşüm artık hız kazanıyor. Türkiye’nin acil olarak ihtiyaç duyduğu güvenli ve nitelikli binaların anahtarı kentsel dönüşümün kapısında.

6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın uygulama yönetmeliğinde yapılan değişiklik, yaşanan aksaklıklar yüzünden tam olarak hedefine ulaşamayan kentsel dönüşüm sürecini hızlandıracak olması nedeniyle inşaat sektöründe ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.

Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, yönetmelik değişikliği hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’de kentsel dönüşüm sürecinin 2012 yılında başladığını ve resmi rakamlara göre ilk etapta yaklaşık 6,5 milyon binanın yenilenmesinin hedeflendiğini hatırlatan Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, İstanbul Kentsel Dönüşüm Derneği’nin açıklamalarına göre 4 senede sadece 120 bin binanın kentsel dönüşüm sistemine girdiğine dikkat çekti. Bugüne kadar süreci tıkayan pek çok nedenden ötürü kentsel dönüşümün yavaş ilerlediğini belirten Tamer Son, 6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın uygulama yönetmeliğinde yapılan radikal değişiklikler ile yatırımcıların ve konutunu yenilemek isteyen mülk sahiplerinin önündeki engellerin ortadan kalktığını söyledi.

3’te 2 çoğunluk aranmadan karar alınacak
 
Bugüne kadar kapsamlı projeler yerine çoğunlukla bina bazında yenileme olarak ilerleyen kentsel dönüşümde artık kuralların değiştiğini vurgulayan Son, “Devletin çok doğru ve bütüncül bir anlayışla başlattığı kentsel dönüşüm sürecinin uygulamasında zaman içerisinde eksiklikler olduğu görüldü. Yapılan son değişikliklerle bu süreç şimdi daha gerçekçi ve uygulanabilir hale getiriliyor. Yeni yönetmelikle, yapı stokunun yüzde 65'i depreme dayanıksız ve ruhsatsız olan bölgeler ‘riskli alan’ olarak belirlenecek. Bu sayede tek tek bina ile uğraşma dönemi bitti ve olması gerektiği gibi ada ve bölge bazlı dönüşümlerin önü açılmış oldu. Riskli alan ilanlarının en az 15 bin metrekare olması zorunluluğun kaldırılması da daha büyük alanlar için kapsamlı projeler geliştirilebilmesinin önünü açacak. Türkiye’deki yaklaşık 18 milyonu aşan yapı stokunun yüzde 67’sinin ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ının ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluştuğunu düşündüğümüzde yeni yönetmeliğin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz. Ülkemiz için yolu, altyapısı, yeşil alanı ve sosyal imkanları ile planlı, sağlıklı ve sürdürülebilir şehirler ancak kentsel dönüşümle sağlanabilir. Şehir planlamasını bütüncül ve sistematik bir anlayışla yapmak, gelecek nesillere kaliteli yaşam imkanı tanımak ve olası felaketlerde kayıpları en aza indirgemek için kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmek gerekiyor. 2012 yılında başlatılan bu süreç aslında 1999 depremi sonrası kaybedilen onca zamanı bir nebze de olsa telafi edecek gibi görünüyor. Ancak yine de her şey insanımızda bitiyor. Deprem gerçeğini fırsat yarışına çevirmeye çalışmak yerine çözümcül bir yaklaşımla ilerlenirse tüm bunlar gerçeğe dönüşebilir” açıklamalarını yaptı.
 
Değişen yönetmelikle hızlı ve sağlıklı bir kentsel dönüşüm dönemine girildiğinin altını çizen Son, kentsel dönüşümde yaşanan en büyük sorunlardan biri de 3’te 2 çoğunluğa ulaşılmasına rağmen binanın yıkılamaması nedeniyle sürecin bir çıkmaza dönüşmesi olduğunu söyledi.

Yeni yönetmelik sayesinde 3’te 2 çoğunluk ile yıkım şartı aranmadan karar alınabileceğini aktaran Son, "Çünkü karara katılmayan 3’te 1 arsa payının açık artırma ile satılması için binanın yıkılmış olması şartı da kaldırıldı. Ayrıca artık karara uymayıp binayı terk etmeyenlerin 60 günden az olmayan tahliye süreci sonunda doğalgaz, elektrik, su hizmetleri de durdurulacak. Tahliye süreci dolduğunda maliklerin anlaşması da beklenmeyerek kolluk kuvvetleri desteğiyle mülki amirler tarafından yıkım sağlanacak. Tüm bu düzenlemelerle artık, evlerini boşaltmayanlar nedeniyle hem kat maliklerini hem de müteahhitleri zor durumda bırakan bu durum önlenmiş olacak. Aylar boyunca yıkılamayan binalar daha hızlı yıkılıp hemen yenileme sürecine girilebileceği gibi inşaata başlayamadığı her ay için kira yardımı yapmaya devam eden müteahhitlerin mağduriyeti de giderilecek. Bu sayede müteahhitler kentsel dönüşüm projelerine dahil olmak konusunda daha hevesli olacak. Ayrıca vergisel avantajların verdiği imkanlar daha çok firmanın bu sürece dahil olacağını gösteriyor" dedi. 
 

Proje Bilgi Formu

Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.

    Önceki yazıVatandaşa uyarı: KDV farkı geri alınabiliyor!
    Sonraki yazı‘Tual Bahçekent’teki ticari ünitelerin ihalesi 12 Kasım’da
    Yıldıray Gökkaya
    1975 İzmit doğumlu, 1996 İstanbul Üniversitesi mezunu, emlakrotasi.com.tr'nin kurucusu ve yayın yönetmeni. YeniBirlik Gazetesi Ekonomi ve Emlak Editörü.

    YORUM YAZIN

    Lütfen yorumunuzu yazın.
    Buraya adınızı yazın