Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, o iddiayı doğruladı. Işık, “Evet Almanya bazı silahları vermekte problem çıkarıyor, nazlanıyor, önümüze engel çıkarıyor. Ama inanın onları nazlandığı, önümüze engel çıkardığı bütün silahları kısa sürede kendi yerli imkanlarımızla üretmeyi başarıyoruz” dedi.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Evet Almanya bazı silahları vermekte problem çıkarıyor, nazlanıyor, önümüze engel çıkarıyor. Ama inanın onları nazlandığı, önümüze engel çıkardığı bütün silahları kısa sürede kendi yerli imkanlarımızla üretmeyi başarıyoruz. Kötü komşu, insanı mal sahibi yapar derler ya. Bu bizim aslında mal sahibi olmamıza vesile olmuyor değil.” dedi. Işık, Gaziantep Ticaret Odasında düzenlenen “Yeni sanayi çağında üretim ve savunma sanayisini nasıl etkileyecek?” konulu toplantıda yaptığı konuşmada, savunma sanayinin önemine işaret ederek, Türkiye’nin uzun yıllar bu alanı ihmal ettiğini söyledi.
Ancak Kıbrıs olayı sonrasında Türkiye’nin bu alana ağırlık vermeye başladığını ifade eden Işık, ülkede yaşanan istikrarsızlık süreci nedeniyle birçok alanda olduğu gibi savunma sanayisinde de istenen gelişimin ortaya konamadığını vurguladı.
AK Parti’nin göreve geldiği 2002 yılında savunma sanayisindeki millileşme oranının yüzde 24 olduğunu anımsatan Işık, bu oranın içindeki kalitenin de düşük olduğunu ancak şu an bu oranın yüzde 60’ların üzerine çıktığını belirterek, bu oranla beraber kalitede de artış olduğunu kaydetti.
MİLLİ PİYADE TÜFEĞİ
Milli piyade tüfeğindeki ilk teslimlerin yapıldığını, seri üretimlerin devam ettiğini anlatan Işık, “Gemilerini karada yürüten bir milletin torunuyuz ama kendi gemimizi üretmiyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Allah’a çok şükür kendi atak helikopterimizi yaptık. Eylül ayı 2018’de Türkiye’nin tamamıyla kendi imzasını taşıyan helikopteri de piyasaya çıkaracağız. İnsansız hava aracını da emniyet teşkilatımıza ve TSK’ya sunduk, onlar da terörle mücadelede başarıyla kullanıyorlar. Artık kendi uçak projesini başlatan bir Türkiye var. Tüm bunları şundan söylüyorum. 14 yıllık süreçte Türkiye boş durmadı. Ama takdir edersiniz ki rekabet ettiğimiz ülkeler son 14 yılda başlamadı bu işe. Birikimleri var. Teknolojinin yardımını da alarak kısa yolları kullanarak rakiplerimizi yakalamanın hesaplarını yapıyoruz.” diye konuştu.
Salondaki bazı kişilerin Almanya’dan silah getirilmesi yönündeki eleştirilerini hatırlatması üzerine Işık, şöyle devam etti:
“Evet Almanya bazı silahları vermekte problem çıkarıyor, nazlanıyor, önümüze engel çıkarıyor. Ama inanın onları nazlandığı, önümüze engel çıkardığı bütün silahları kısa sürede kendi yerli imkanlarımızla üretmeyi başarıyoruz. Kötü komşu, insanı mal sahibi yapar derler ya. Bu bizim aslında mal sahibi olmamıza vesile olmuyor değil. Avrupa’nın bir çok ülkede seçim var. Oralarda Türk karşıtlığı da bu yüzden başladı. Allah’a şükür bu da ülkemizin büyüdüğünün de bir göstergesi. Herşeye rağmen Almanya, bizim NATO müttefikimiz. Seçimi geçirdiklerinde oturup konuşacağız. Bu sıkıntıları aşacağımızı düşünüyorum. Türkiye her zaman dost eli uzatan ülkedir, bu özelliğini sürdürecek.”
GAZİANTEP’İN SAVUNMA SANAYİİNDEKİ POTANSİYELİ
Gaziantep’in savunma sanayisinde de adından söz ettirebilecek bir şehir olduğunu dile getiren Işık, 6,5 milyar doların üzerinde ihracatı olan Gaziantep’in bazı sektörlerde de dünya markası haline geldiğini belirtti.
Böyle bir şehrin savunma sanayisinde de yer almamasının düşünülemeyeceğini aktaran Işık, “Bunu uzun süredir bu kentin yöneticileriyle görüşüyoruz. Gaziantep geleneksel üretimdeki başarısını sürdürsün. Önüne çıkacak sorunlara karşı tedbir alarak gelişimini sürdürsün. Öyle bir teknoloji gelişiyor ki o güne kadar prim yapan pek çok teknoloji demode oluyor. Ona bağlı olarak çok firma da iflasla karşı karşıya kalıyor. Bunları düşünerek yeni şeyler yapmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin savunma sanayisinde dışa bağımlılığını yüzde 20’ye kadar düşürmek istediklerini aktaran Işık, bunları yapmak zorunda olduklarını ve bunları yaparken de Türkiye’nin istikrarını sürdürmesi gerektiğine dikkati çekti.
REFERANDUM SÜRECİ
Türkiye’nin istikrar yakaladığı dönemlerde büyük atılımlar ve büyümeler sağladığını dile getiren Işık, istikrarın olmadığı yıllarda ise kayıp dönemler geride bıraktığını ifade etti.
Yaklaşan referandum sürecine değinen Işık, şunları kaydetti:
“Çok önemli bir halk oylamasına gidiyoruz. Bu oylama Türkiye’nin istikrarını teminat altına alma adına önemli. Şu an ki sistemimizin sadece adı inanın parlamenter. Bu sistemde normalde cumhurbaşkanı yetkileri azdır ve çoğu yerde ismini bilen bile yoktur. Ama bizdeki sistem Kenan Evren’e göre yapıldığı için yetkisi çok, sorumluluğu yok. İstediğiniz kadar kararname çıkarın cumhurbaşkanı imzalamazsa olmuyor, Gaziantep’e tek bir il müdürü atayamıyorsun.”
Yeni sistemle beraber hükümet sistemin değiştirileceğini, halkın yönetimden sorumlu olan kişiyi doğrudan sandıkta belirleyeceğini aktaran Işık, şöyle devam etti:
“Meclisin yasama yetkisi elinden alınmıyor, aksine güçlendiriliyor. Çünkü milletvekilinin bakan olurum falan diye düşüncesi olmayacak. Dolayısıyla daha etkin yasama yetkisi oluşacak. Diktatörlüğe gider diyorlar. Böyle bir şey olursa yeniden seçime gidilebilir mi, gidilir. O zaman cezayı millet verir. Bu durum demokrasiye güç vermez mi? Kim ne yanlış yaptıysa halk, sandıkta cezasını verecek. Geçmişte bunun örnekleri var. Demokrasilerde halkın hakemliğini kabul etmek lazım. Bugün hayır kampanyası yürütenler, bunu kabul etmiyor. İstikrarımızı kalıcı hale getirmemiz lazım. O yüzden bu değişim gerekiyor. Ben her alanda gelişmiş dünyayla rekabet eden ve yarışan bir ülke istiyorum. O yüzden istikrarın teminat altına alınması ekmek, su kadar önemlidir. 16 Nisan bu açıdan önem taşıyor.”
Toplantı basına kapalı şekilde soru cevap bölümüyle devam etti.
Proje Bilgi Formu
Bu projeyle ilgili daha fazla bilgi almak ister misiniz?
Formu doldurun, mesajınızı proje sahibine iletelim.
